Mavi Marmara'da 5. duruşma

İHH Başkanı Bülent Yıldırım: "Davalardan asla vazgeçmeyeceğiz. Hiç kimsenin bundan vazgeçme hakkı da yok"

Mavi Marmarada 5. duruşma
20 Mayıs 2013 Pazartesi 12:24 tarihinde eklendi, 1.577 kez okundu.

 

Gazze'ye insani yardım taşıyan "Mavi Marmara" gemisine yönelik İsrail askerlerince düzenlenen operasyona ilişkin, aralarında olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de bulunduğu 4 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 5. duruşmada, olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi yargılanıyor. Geniş katılım ile gerçekleştirilen duruşmada müştekiler dinlenilmeye devam ediliyor. 
 
'İSRAİL YARGILANIYOR' BALONU
 
Davaya destek olmak için ise yaklaşık 300 kişi adliye önünde toplandı. Mavi Marmara gemisinin resminin bulunduğu ve 'İsrail Yargılanıyor' yazılı iki balon yükselten grup ellerinde Filistin bayrakları taşıdı. Adliyenin karşısında meydanın duvarına saldırıda hayatını kaybedenlerin fotoğrafları da asıldı.
 
Grup ayrıca büyük bir Filistin etrafında toplanarak saldırıda ölenlerin isimlerini saydı. Adliye önünde basın açıklaması yapan İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım, "Bugün Türkiye'de açılan ceza davasının 5. duruşmasındayız. Bildiğiniz gibi İsrail'deki en önemli konu bu davalardan vazgeçileceği hususunda yapılan tartışmalar. İsrail'de askerler bu davadan vazgeçileceğini düşünüyorlar fakat bizim kararımız ne olursa olsun bu süreci tamamlamak İsrail askerlerine tutuklama kararı çıkartmak ve buna olur diyen İsrailli yetkilileri de süreç içinde yargılamak" dedi. 
 
"SANIKLAR HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI ÇIKMAZSA BU MAHKEMELERİN BAĞIMSIZLIĞINDAN ŞÜPHE EDERİZ"
 
Davalardan asla vazgeçmeyeceklerini ifade eden Yıldırım, "Hiç kimsenin bundan vazgeçme hakkı da yok. Bize saldırıldı ve biz işin peşindeyiz, ikili anlaşmalar yapılıyor. Bu anlaşmalar sonucunda ilişkiler düzelecek normalleşecek bu davalardan vazgeçilecek. Buna hiç kimsenin hakkı yok, buna Türkiye halkı dünya halkları izin vermeyecek. Buna bizler izin vermeyeceğiz. Bizler şunu çok iyi biliyoruz. ne tür bedeller ödeyeceğimizi orada sorgu anında dahi bize aynen şu söylendi, 'Buradan çıkacaksınız görünen o fakat Türkiye'de sizi öldüreceğiz' Bu kadar tehdit eden bir zihniyete karşı geri adım atmamız mümkün değil. bu tehditlere karşı buradan bütün dünyaya duyuruyoruz . Asla geri adım olmayacak asla korkmuyoruz ve siz nasıl Gazze'yi bütün Filistin'i abluka altına aldıysanız biz de siz işgalci siyonistleri ve İsraillileri abluka altına alacağız, öyle davalar açacağız, öyle eylemler ortaya koyacağız ki hiç biriniz o işgal ettiğiniz topraklardan dışarı çıkamayacaksınız ve şimdi bazı çevreler çok mutlu. Zannediyorlar ki bu davalardan vazgeçilecek, abluka şartından vazgeçilecek, inşallah göreceksiniz. Türkiye'deki bu mahkeme ve diğer ülkelerdeki mahkemelerle sonuçlar alacağız. Herkes kendi imtihanını verecek. Eğer dünyada bu kadar şahidi olan bir davada tutuklama kararı çıkmazsa bu mahkemelerin bağımsızlığından şüphe ederiz. 6 milyar insan şahit oldu nasıl katledildiğimize canlı yayında. Bütün maddi deliller ortada" diye konuştu. 
 
"KATİLLE AYNI MASAYA NASIL OTURABİLİRİZ"
 
Oraya gidiş nedenlerinin abluka olduğunu ifade eden Bülent Yıldırım abluka kalkmadan asla ilişkilerin normalleşmesini istemediklerini belirtti. Yıldırım, "Esasen İsraille kurulacak her şarttaki ilişkilerin normalleşmesi Filistin davasına da ihanettir, bunda hiç tereddüt etmeyin. Daha yeni Batı Şeria'daki genç çocuklara saldırdılar, 7 tane yaralı var. Hergün Mescidi Aksa'ya saldırıyorlar, her gün Gazze'ye saldırıyorlar, kim kimle ilişki kuruyor. Katille aynı masaya nasıl oturabiliriz. Açık denizde saldıranlarla aynı masaya nasıl oturabiliriz, asla bunu kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.
 
"ABLUKA KALKMAZSA MAVİ MARMARA BENZERİ GEMİLERLE GİTMEYE TEKRAR HAZIRLIK YAPARIZ"
 
Yıldırım, "Abluka kalkacak. İnşallah Sayın Başbakan, Gazze'ye gittiğinde bunun bir kaç emaresini de görürüz. Özür diledikleri gibi bu Gazze'ye gidiş sürecinde de emaresini görürüz. Ama abluka kalkmazsa hiç kimse Akdeniz'e akıttığımız 9 kardeşimiz ve yaralılarımızın kanının yerde kalacağını düşünmesin. Mavi Marmara benzeri gemilerle gitmeye tekrar hazırlık yaparız. Önümüzde bir kaç ay var. Hep beraber seyrediyoruz yoksa bütün dünyayı Akdeniz'e tekrar kilitleriz. Bu geminin buradan kalkmasına hiç kimse engel olamaz, hukuken bütün haklarını yerine getirdik. İsrail şunu çok iyi bilecek, bu abluka kalkacak, bu davalar görülecek, can yakıcı tazminat ödeyecek, Mescidi Aksa'ya saldırıyı durduracak ve Filistinlilere karşı yaptığı bütün haksızlığın cevabını verecek, yalnızlaşacak. Yani kısaca, Mavi Marmara İsrail için sonun başlangıcı olacak. Kendisi istedi bunu biz de bu hediyeyi ona vereceğiz, hem de sevinerek" diyerek sözlerini bitirdi. 
 
"SANIKLARA ULUSLARARASI TEBLİGAT YAPILMIŞ DURUMDA"
 
Davada müştekilerin avukatlarından Ramazan Arıtürk ise, "CMK'ya göre sanıklara uluslararası tebligat yapılmış durumda. Adalet Bakanlığı tarafından Dışişleri Bakanlığı'na iletilen, Dışişleri Bakanlığı tarafından da Tel Aviv'deki büyükelçilik aracılığıyla İsrail Dışişleri Bakanlığına tebligat yapıldığına dair parça mahkemeye ulaştı. Ceza yargılamasının yapılabilmesininin bir diğer tebligat şartı da gerçekleşmiş durumda. Bu aşamadan sonra burada yargılanan sanıkların bu davadan haberdar olmadığını, iddianameden haberdar olmadığını söylemesi artık mümkün değil. bundan sonraki aşama bu mahkemeye bu sanıkların gelmemesi halinde CMK çerçevesinde sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarılması gerekiyor" diye konuştu. 
 
CEZA İSTEMLERİ
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek"ten 9 kez ağırlaştırılmış müebbet ile "mala zarar vermeye azmettirmek", "yağma suçuna azmettirmek", "eziyet suçuna azmettirmek", "haberleşmenin engellenmesine azmettirmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek", "yaralama suçuna azmettirmek" ve "silahla yaralama suçuna azmettirmek" suçlarından toplam 18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

DHA