O tapelerin kaynağını açıkladı

Star gazetesi yazarı Fehmi Koru, tapelerin ve ses kayıtlarının ABD'nin dinlemeleri ile elde edildiğini ileri sürdü.

O tapelerin kaynağını açıkladı
09 Nisan 2014 Çarşamba 14:29 tarihinde eklendi.
CNN Türk'te Aslı Aydıntaşbaş'ın Karşı Gündem programına katılan Koru, geçen ağustosta Suriye'de düzenlenen kimyasal saldırının ardında Türkiye 'nin olduğuna dair iddiayı ortaya atan Pulitzer ödüllü ABD 'li gazeteci Seymour Hersh'ü yakından tanıdığını, iyi bir gazeteci olduğunu ancak kaynağını gizli tutması yüzünden sorunlar yaşadığını söyledi. Koru, şöyle konuştu:
 
SAKAT BİR YAZI
"Ben sarin gazı bizden gitti sanmıyorum. Bunun da hükümetin bilgisi dahilinde olabileceğini sanmıyorum. Bunun sakat bir yazı olduğunu düşünüyorum. Hersh kaynaklarını gizli tutan bir yazar. Bu belki iyi bir şey, her zaman o kaynaklardan yararlanabiliyor. Ama bu bir de kötü bir şey. Gizlenecekleri için yalan yanlış bilgiler verebilir. Hersh'ün New York Times'tan kovulma nedeni kaynaklarının gevşekliği. Sonra New Yorker'da çalıştı ama orada da yazı yazmakta zorlanıyor. Sarin gazı kısmının doğru olmadığı kanaatindeyim. Ama Amerikalıların Mayıs Ayındaki Beyaz Saray davetindeki iltifatlarla gerçekleşen davetinden mutlu olmadığını öğreniyoruz yazıdan. Eğer bir Amerikalı parmağını sallarsa başkana onun bir anlamı vardır. Rahatsızlık duyulur. Ama Erdoğan parmak sallarsa başka türlü bir anlamı vardır. Liderleri iyi takip ediyorlar. 
 
HER ŞEYİYLE DİNLEMİŞLER
Aydıntaşbaş'ın "İyi analiz ediyorlar ve de dinliyorlar belli ki…" sözleri üzerine Koru şöyle devam etti: "Dinleme konusunda da önemli. Şunu söyleyeyim. Snowden açıkladı ABD tüm dünyayı dinlemiş. Ama bir ülkeyi son üç yıl içinde her şeyiyle dinlemişler. Tüm telefon konuşmalarını, tüm internet yazışmalarınız.. Merkel'i dinlediğini biliyoruz mesela. Brezilya cumhurbaşkanını dinlemişler biliyoruz. Bizde kimlerin dinlendiğini bilmiyoruz… O ülkenin hangisi olduğunu bilmiyoruz. Ama ben o ülkenin Türkiye olduğuna inanıyorum. (...) Liderleri de dinlediler. En önemli konuşmaları da dinlediler. Şu ortalığa saçılan tapelerin, ses kayıtlarının yerli olmadığını savunuyordum. (...) Ben Amerikaların dinlediği kanaatindeyim."