Rum Meclisi Downer'den şikayetçi

Kıbrıs Rum yönetimi meclisi, dün akşamki toplantısında, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a iletilmek üzere, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer'in ''güvenilirliğini yitirdiğine'' ilişkin karar aldı.

Rum Meclisi Downerden şikayetçi
03 Şubat 2012 Cuma 15:35 tarihinde eklendi.

New York Grnetree'de 22-24 Ocak'ta yapılan 5. üçlü Kıbrıs Zirvesi'nin ardından, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, özel danışmanı Alexander Downer'dan Mart sonunda Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin değerlendirme alacağını; Downer'ın raporunun olumlu olması halinde, Nisan sonunda ya da Mayıs başında çok taraflı konferans düzenleme niyetinde olduğunu açıklamıştı. Rumların Downer'e karşı tepkisi, BM diplomatı üzerine baskı kurmaya yönelik bir tutum olarak yorumlanıyor.
    
Rum basın haberlerine göre, oy birliğiyle alınan karar metninde değişiklik yapılarak, Demokratik Parti'nin (DİKO) son anda sözlü olarak sunduğu, "Downer'in görevden alınması talebi' ise reddedildi.
    
Rum Meclisinin dün oy birliğiyle aldığı kararda, Downer'in, "BM kararlarına uygun davranmadığı için artık güvenilirliğini kaybettiği" öne sürüldü.
    
Downer'in sert bir dille eleştirildiği karara ilişkin metnin hazırlanması aşamasında yoğun bir kulis faaliyeti yaşandı ve karar, parti temsilcilerinin kısa konuşmalarının ardından oy birliğiyle kabul edildi.
    
-Karar metni-
    
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a yönelik alınan karar metninde, doğrudan müzakerelerde ilerleme sağlanamamasının sebebinin, "Türk tarafının uzlaşmaz tutumu" olduğu öne sürülerek, Kıbrıs sorununun Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığını üstlenmesiyle ilişkilendirilerek, sıkı takvimler empoze edilmek suretiyle bitirilmek istendiği ifadeleri yer aldı.
    
Downer'in, "AB dönem başkanlığının Kıbrıslı Rumlar tarafından devralınacağı ve müzakere sürecinin dönem başkanlığı devralınmadan tamamlanması gerektiği" yönündeki sözlerinin kabul edilemez olduğu ve bu sözlerin, "Kıbrıs cumhuriyeti"nin altını oyma anlamı taşıdığı iddia edilen kararda, Downer'in bu sözlerinin, daha öncesindeki "taraflı ve tehlikeli müdahaleci açıklamalarına" eklendiği savunuldu.
    
Kıbrıs sorununa uluslararası ve Avrupa hukukuna, özellikle de BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun bir çözüm bulunmasının desteklendiği, kalıcı ve fonksiyonel bir çözümün garantisinin, sıkı takvimler ve hakemlik olmaksızın, iki tarafın uzlaşısı sonucunda varılacak bir anlaşmayla sağlanabileceği iddia edilen kararda, ileri sürülen "Türkiye'nin B Planına" da değinildi.
    
Kararda, "Türkiye'nin Kıbrıs'ta iki devlet esasına dayanan B Planı ve Kıbrıs cumhuriyetinin AB Dönem Başkanlığı sırasında AB ile ilişkilerini donduracağı tehdidinin, Güvenlik Konseyi'nin belirlediği koşullar oluşmadan çoklu konferans takvimi belirlenmesi amacıyla baskı oluşturmayı hedeflediği" öne sürüldü ve bu kınandı.
   
"Downer'in taraflı ve zararlı açıklamalarının, BM Tüzüğü ve kararlarının dışına çıktığı, BM Genel Sekreterini ortada bıraktığı ve çözüm sürecini zorlaştırdığı" iddia edilen kararda, "Özel Temsilcilik makamının güvenilirliğinin yeniden sağlanmasının acil olduğu ve bunun Genel Sekreterin sorumluluğunda bulunduğu" öne sürüldü.
    
-Çözüm referanduma sunulması-
    
Öte yandan, Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözümün halkın onayına yani referanduma sunulmasının zorunlu hale getirilmesini öngören bir yasa tasarısı Rum meclisine sunuldu.