Suruç'taki patlama bana Reyhanlı saldırısını anımsattı.

Reyhanlı katliamının amacı; Türkiye'de Alevi-Sünni çatışması yaratmaktı.

Çünkü; Reyhanlı Sünni Arapların yaşadığı bir ilçeydi.

O patlamanın sanığı olarak yakalanan kişiler ise, Nusayri Antakyalılar olunca, yakınlarını kaybeden Sünni Reyhanlılar ayaklanacak, intikam için sokaklara dökülecek sanıldı.

O kirli ve kanlı oyun Reyhanlı'da tutmadı, ''Biz yüz yıllardır et tırnak gibi bir arada yaşayıyoruz, bizi kimse karşı karşıya getiremez'' diyen Reyhanlılar oyunu bozdu.

Suruç saldırısının amacı belli, Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşları sokağa dökerek, huzuru bozmak.

IŞİD, son günlerde kendine ciddi olarak tepki koyan, herhangi bir yanlış hareketinde müdahale etmek için sınırında hazırlıklarını tamamlayan Türkiye'ye gözdağı vermek için Suruç'u kana buladı.

Diyarbakır saldırısı da IŞİD'in eylemiydi ve ne yazık ki, o saldırının arkası iyi araştırılmadı.

Biz öncelikle IŞİD'i ciddiye almadık, bir gün başımıza bela olacağını düşünemedik.

Şimdi canımızı yakıyorlar, huzurumuzu bozuyorlar.

Gözü kara, eli kanlı ve acımasız IŞİD belası, PKK gibi Türkiye'nin terörle mücadeledeki önceliğidir artık.

Bunlar ön bilgiler içinde yapılmış değerlendirmeler, önümüzdeki saatlerde Suruç saldırısın arkasından hepimizi şoke edecek gelişmeler yaşanabilir.

Türkiye, Suriye'ye girsin, IŞİD'i vursun isteyenlerin kanlı tezgahı olma ihtimalini de gözlerden ırak tutmamak gerek.