Tam beklediğim gibi çıktı listeler.

Ak Parti, yeni adaylarla genç bir takım özelliğine kavuştu.

Çok kişinin ilk kez ismini gördüğü adaylar, aslında yıllardır Ak Parti'nin kovanındaki arılar.

Siyasette tecrübe önemlidir, o işi de görecek abiler listenin tepelerinde.

Soruyorlar: ''Bu liste, Erdoğan'nın mı Davutoğlu'nun mu''.

Soru gereksiz, Erdoğan bu partinin herşeyi, mutlaka onun önerileri alınmış, verdiği isimler listeye konmuştur.

Bu durumun, Cumhurbaşkanı'nın tarafsızlığına gölge düşürür eleştirisi de haklıdır, ama bunun Erdoğan için hiç önemi yoktur !

Ağzından çıkan her cümlede bunu özellikle yapıyor Erdoğan, ''halkın seçtiği'' Cumhurbaşkanı olmanın referansıyla Türkiye'yi başkanlık sistemine ısıtıyor.

CHP, ulusalcı, katı merkeziyetçi, hizipçi diye nitelenen kim varsa, bir torbaya doldurdu, siyaset denizine attı !

Bu liste, tümüyle Kılıçdaroğlu'nun tercihidir, keşke olmasaydı dediği isimler ise, partililer arasında karşılık bulduğu için eli gitmese de zorunlu olarak listeye yazılmıştır.

İlk kez bir Ermeni adayın birinci sıradan listeye girmesi, milyonlarca Roman'ın temsilcisinin seçilebilir sıradan aday gösterilmesi akıllıca işlerdir.

MHP'de, Bahçeli ne demişse o olmuş besbelli.

Son dakikada, hatta uzatmalarda atılan Ekmeleddin İhsanoğlu golü, Durmuş Yılmaz ismi, MHP'nin zayıf olduğu ekonomi yönetimi boşluğunu doldurur.

HDP, bugüne değin süregelen Kürt siyasetinin en zor virajında !

Cesurca verilen parti olarak seçimlere girme kararı, olumsuzluk durumunda birilerine bedel ödetebilir.

HDP'nin Meclis'te temsili, Türkiye barışı adına önemlidir.

Ben, barajların tümüyle kaldırılmasından yanayım.

Her oyun Meclis'te karşılık bulması, Demokrasi'ye büyük katkı olduğu gibi, marjinalleşmelerin de önüne set çeker.