Yazarlar

Kadir Çelik
Yargıyı yargılamak gerek !

Bir ülkede; yargı iyi çalışmıyorsa, mahkemelerden adalet çıkmıyorsa, verilen kararlar birilerinin çıkarları gözetilerek talimatla veriliyorsa, O ülkede hiçbir şey aramayın.

 

Eğer bu ülke, aydınlık bir geleceğe ulaşmak istiyorsa; yargı içindeki bu kanserli hücreyi söküp atmak zorunda.

 

Yargı; kimsenin arka bahçesi olmamalı, ulaşılmak istenen kirli emellerin maşası gibi görülmemelidir.

 

Bu sorun; sadece bugünün sorunu gibi görülmemeli, çeşitli iktidarlar döneminde, hep yargı üzerinde operasyonlar yapıldı.

 

Herkes kendi adamlarını bakanlığın kurumlarına yerleştirerek, iktidar elde etmeye çalıştı ve ne yazık ki, geçici de olsa bunda başarılı olundu.

 

Bugün Paralel Yapı olarak görülen hastalığın dünkü adı başkaydı ama amaç aşağı yukarı aynıydı.

 

İstanbul'da yaşanan ''tahliye'' savaşları, olayın geldiği noktanın vehametini göstermesi açısından bir ibret tablosudur.

 

Biz bunun başka bir versiyonunu, Özel Yetkili Mahkemelerin, kanunla kaldırılması sırasında görmüştür.

 

Ergenekon davasına bakan özel yetkili mahkeme, Meclis'in çıkardığı kanunu tanımadığını ilan ederek, Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atarak tarihe (!) geçti.

 

Şimdi de 32. Asliye Ceza Mahkemesi, yetki ve görev sınırları içine girmeyen bir konuyla ilgili karar vererek, daha önce yaşananların üzerine tüy dikti.

 

Demek ki; yargı içindeki hastalıklı hücre sökülüp atılamamış !

 

Cerrahlar, zararsız olarak gördükleri ve neşter vurmadıkları parçaların, iyi huylu olmadığını şimdi gördüler !

 

Sadece yargı camiası içinde değil, devletin diğer kurumlarında da durumun çok farklı olmadığını söylemek falcılık olmasa gerek.

 

 

Paylaş :