Yunanistan kurtuluyor!

Euro Bölgesi Maliye Bakanları, Yunanistan’ın 110 milyar Euro’luk kurtarma paketinin 8 milyar Euro’luk 6’ncı dilimini onayladı.

Yunanistan kurtuluyor!
23 Ekim 2011 Pazar 09:54 tarihinde eklendi, 1.217 kez okundu.

Öte yandan cuma günü gerçekleşen 'borç krizi' toplantısından sonra Yunanistan'ın borçlarının yüzde 60'ının silinmesi gerekebileceğini belirtti. 

Bu öngörü Yunanistan'ın borcunun sürdürülebilirliğine ilişkin üç senaryonun değerlendirildiği IMF ve Avrupa Merkez Bankası'nın yayımladığı son rapora dayanıyor. 

Bu silmeyle beraber 2020’ye kadar borcunGSYİH'ye oranını yüzde 110’un altına indirilmesi hedefleniyor. 

Yunanistan Maliye Bakanı Venizelos son oluşan hakim görüşü doğruladı.

AB-IMF RAPORU

Bu arada AB, Avrupa Merkez Bankası (ECB) veIMF'nin bir raporu, Yunanistan'ın borcunun uzun vadede sürdürülebilir olması için bu ülkenin tahvillerini elinde bulunduran özel kesimin bu tahvillerde yüzde 60 kadar kaybı kabul etmesinin gerekebileceğini gösterdi.


Yunanistan'ın borcunun sürdürülebilirliğine ilişkin üç senaryonun değerlendirildiği raporda, 2020 yılına kadar Yunanistan'ın borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 110'un altına indirilmesinin özel sektörün Yunanistan'ın borcunu yüzde 60 kadar silmesini gerektirdiğine dikkat çekildi. 

AB'nin 21 Temmuz'da düzenlediği zirvede, Yunan tahvillerini elinde bulunduran bankalar ve finansal kuruluşlar, Yunanistan'ın borcunu yüzde 21 oranında silmeyi kabul etmişti. 

Ancak raporda Yunanistan'ın borcunun daha fazla silinmesine olanak yaratılmazsa ülkenin 2021 yılına kadar finansal piyasalardan kaynak bulamayacağına işaret edilen raporda, özel sektörün yüzde 21'lik oranı yükseltmemesi halinde Yunanistan'ın 2020 yılına kadar 252 milyar euro yeni krediye ihtiyaç duyacağı vurgulandı.

Rapordaki dipnotta, özel sektörün Yunanistan'ın borcunda bu kadar büyük bir indirime gitmeyi reddedeceğinden endişelenen ECB'nin, rapordaki senaryolar konusunda aynı fikirde olmadığı belirtildi. 

Raporda ayrıca Yunanistan'ın şu anda GSYH'ye oranı yüzde 160 olan borcunun, 2013 yılında GSYH'nin yüzde 186'sına ulaşabileceği ve 2020 yılında ise yüzde 152'sine gerileyeceği uyarısında da bulunuldu. 

Euro Bölgesi Maliye Bakanları toplantısına başkanlık yapan Euro Grubu Başkanı Jean-Claude Juncker, "Dün bankaların katkısını önemli miktarda artırmasına ihtiyacımız olduğu konusunda anlaştık" dedi. Juncker, bankaların katkısının ne kadar olması gerektiğine ilişkin bilgi vermedi.

Almanya, özel sektörün Yunanistan'ın borcunu yüzde 50 ve yüzde 60 kadar silmesi ve bu ülkenin borcunun 2020 yılına kadar GSYH'ye oranının yüzde 120'ye inmesi gerektiğini savunuyor.

AB yetkilileri, bakanların, Yunanistan'ın borcunda hızlı bir indirime gidilmesi gerektiği yönündeki Almanya'nın tavrına yaklaştığını, ancak finansal olarak zayıf bazı ülkelerin bunun piyasaları istikrarsızlaştırmasından ve borçlanma oranlarını yükseltmesinden endişe ettiğini söylediler. 

İngiltere Maliye Bakanı George Osborne, "Euro Bölgesi'ndeki kriz İngiltere dahil birçok Avrupa ekonomisine ciddi zarar veriyor" dedi.

TOPLANTILAR SÜRECEK

AB Maliye Bakanları bugün de Avrupa bankacılık sisteminin sermayesini güçlendirilmesi konusun değerlendirmek için biraraya gelecek. 

AB liderleri de yarın Brüksel'deki AB zirvesinde toplanacak. Liderlerin yarınki zirvede iki yıldır süren Euro Bölgesi borç krizinin aşılmasında kapsamlı bir plan üzerinde anlaşması beklenmediği için 26 Ekim çarşamba günü ikinci bir zirve düzenlenecek.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, yarın yapılacak zirveden önce bölgenin borç krizinin nasıl çözüleceği konusundaki mevcut çıkmazı aşmak için bugün görüşecek. 

Almanya ve diğer birkaç zengin ülke, Euro Bölgesi borç batağındaki Yunanistan için ikinci kurtarma paketini onaylamadan önce bankaların ve diğer özel sektör kuruluşlarının ellerindeki Yunan tahvilleri konusunda daha fazla kaybı kabullenmesini istiyor. Fransa ve ECB ise bankaların Yunanistan'ın borcunu daha fazla silmeye zorlanmasına, bunun bankacılık sektörünü istikrarsızlaştıracağı ve piyasadaki dalgalanmayı kötüleştireceği gerekçesiyle karşı çıkıyor. 

Euro Bölgesi, 440 milyar avroluk EFSF'nin ateş gücünün nasıl daha fazla artırılacağı konusunda da bölünmüş durumda.

Fransa, EFSF'yi güçlendirmenin en etkin yolunu, fonu, ECB kaynaklarından yararlanabilecek bir bankaya dönüştürmek olacağını savunurken, Almanya Merkez Bankası ve Alman hükümeti buna karşı çıkıyor. 

Fransa ve birkaç ülke bankaları kurtarmanın onları kredi notlarına zarar verebileceğinden kaygılandıkları için hükümetlerden önce EFSF'nin bankaları desteklemesi gerektiğini savunuyor.


Habertürk