12 Eylül dönemindeki işkence davası ertelendi

12 Eylül 1980 askeri darbesinde, 11 yıl kaldığı cezaevlerinde işkence gördüğü iddiasıyla yargıya müracaat eden Sait Özdemir, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanık cezaevi yöneticileri ve gardiyanlardan sadece 2’si katıldı.

12 Mart 2013 Salı 19:25 tarihinde eklendi.

 

Ordu’nun Aybastı ilçesi Sarıyer köyünde 1980'de henüz 31 yaşında bir öğretmenken gözaltına alınan ve tutuklanan Sait Özdemir, darbe döneminde cezaevinde kendisine işkence ettiklerini ileri sürdüğü cezaevi idarecileri Recep Ç., Nazmi B., gardiyanlar Şemistan Ü., Zihni B. ve Galip Y. hakkında geçen sene Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Soruşturmanın tamamlanmasıyla 5 kişi hakkında Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘İşkence yapmak’ suçundan dava açıldı. Davanın ikinci duruşmasına Sait Özdemir ile tutuksuz sanıklar Nazmi B. ve Şemistan Ü. katıldı. Halen başgardiyan olarak görev yapan Şemistan Ü., Sait Özdemir’i tanımadığını söyledi.
 
Halen İzmir’de bir cezaevinde ikinci müdür olarak görev yaptığını belirten Nazmi B. de Sait Özdemir’e işkence yapmadığını öne sürdü. Nazmi B., "O dönemde sağ ve sol görüşe sahip mahkumları ayrı ayrı bölümlere koyduk. Cezaevinde toplam 350 mahkum bulunuyordu. Genel arama esnasında sol grupların koğuşunda tünel bulundu. Ve yapanlar 15 gün hücre hapsine çarptırıldı. İkinci tünel olduğu ihbarı üzerine jandarma kuvvetleriyle birlikte operasyon düzenlendi. Mahkumlar, koğuşlarından çıkartıldı.

Operasyon sonucunda ikinci tünel bulundu. Ve 105 kişi hakkında disiplin cezası verildi. Bu kişilerin arasında müşteki Sait Özdemir de vardı. Operasyon kararları üstlerimiz tarafından alınmıştır. Ben kimseye işkence etmedim. Sadece görevimi yaptım. Hakkımda soruşturma dahi açılmamıştır. Beraatime karar verilmesini ve duruşmalardan vareste tutulmayı talep ediyorum.” diye konuştu. 
 
Mahkeme heyeti, mağdur Sait Özdemir ile birlikte o dönemde aynı cezaevinde kalan Sabri Ç. adlı kişiyi de tanık olarak dinledi. Sabri Ç. şunları kaydetti: "O dönemde koğuşlarda arama yapacakları zaman bizi havalandırmaya çıkarırlardı. Yaz sıcağında akşama kadar bekletirlerdi. İlk tüneli kazan 11 kişiden birisiyim. O dönemde suçumu itiraf ettim. Bu yüzden 15 gün hücre hapsine çarptırıldım. Ayrıca bu yüzden yargılanıp, ceza da aldım.

Biz hücre cezasını çekerken, cezaevinde ikinci bir tünel ihbarı üzerine arama yapıldı. Bu sırada mahkumları döve döve dışarı çıkardılar. Aşırı şekilde darp ettiler. Ağır yaralıları da revire götürdüler. Ben Sait Özdemir'i revirde ağır yaralı vaziyette gördüm. Eli kesilmişti ve ayağı sarılıydı. Yüzü ise mosmordu. Mahkumlardan bir kısmını hastaneye sevk ettiler. Hatta beni de sevk ettiler ancak ben gitmek istemedim. Sait Özdemir gitti mi, bilmiyorum." 
 
Duruşmaya müşteki olarak katılan Sait Özdemir de sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Özdemir, "Tünel vakasında bana ceza verilmiş olsaydı açık görüşe çıkamazdım. Çünkü cezaevi yönetiminin bu izni vermesi için mahkumların hiçbir olaya karışmaması gerekir. Ayrıca olaydan sonra oğluma mektup yazdım. Bu mektubun üzerinde cezaevi idaresinin onaylı mührü bulunuyor.” dedi.
 
Mahkeme heyeti, kısa bir aranın ardından tutuksuz sanıklardan olan ve şu an İzmir'deki bir cezaevinde ikinci müdür olarak görev yapan Nazmi B.'nin duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek duruşmayı 23 Mayıs’a erteledi.

CİHAN