"Bilal şimdi de denizdeki adalara yönelmiş"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Balıkesir'de vatandaşlara hitap etti.

Bilal şimdi de denizdeki adalara yönelmiş
01 Mart 2014 Cumartesi 19:47 tarihinde eklendi.

BALIKESİR (CİHAN)- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın gözünün doymadığını belirterek "Allah bağışlasın. Eğer bunların hepsi doğruysa gözü doymamış bir Bilal var. Karada, havada ne varsa almış şimdi de denizdeki adalara yönelmiş. Bu iktidar Türkiye'yi yönetemez, bu ülkeyi felakete sürüklüyor. Sevgili gençler diktatör olanlar kimler sonları ne olmuş bir internete girin bakın. Bunun sonu yok. Demokrasi içerisinde bir çözüm bulmazsak diğer ülkelerdeki halk ayaklanmaları ile karşı karşıya kalır, bunlardan faydalanmak isteyenler olur." dedi.

Öğlen saatlerinde karayolu ile Susurluk'tan şehre gelen Bahçeli, Balıkesir Belediyesi'ni ziyaret etti. Başkan İsmail Ok ve partililer tarafından karşılanan Bahçeli, kısa bir süre belediye binasında dinlendi. Bahçeli'ye Genel Başkan yardımcıları İsmet Büyükataman ve Şefkat Çetin eşlik etti.

Daha sonra belediye tarafından kısmı yayalaştırma projesi kapsamında yapımı tamamlanan Milli Kuvvetler Caddesi'ne geçen Bahçeli ve beraberindekiler kurdele kesti. Ardından kürsüye çıkan Bahçeli, toplanan kalabalığa hitap etti. Konuşmasında 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna değinen MHP Lideri, Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a yönelik eleştirilerde bulundu.

Balıkesir'in 30 Mart seçimlerinde 30 büyükşehirden birisi olarak gireceğini belirten Bahçeli, mevcut başkan ve başkan adayı İsmail Ok'a destek istedi. 30 Mart tarihinden itibaren Türkiye'nin geleceğini belirleyecek olan ve yeniden bir siyasi şekillenmeye imkân ve fırsat verecek bir seçim sürecine gireceğini bildirdi.

Ülkenin 11 yılı aşkın süredir AKP tarafından yönetildiğini ifade eden Bahçeli, bu konu üzerinde düşünülmesini istedi. 2002 yılının 3 Kasım tarihinden sonra Türkiye'de ekonomik yönden önemli sıkıntılar olduğunu anlatan Bahçeli, "Hayat pahalılığı ve buna benzer sıkıntıların derinleşmesi sonrası millet bir umut ve bir çıkış yolu aradı.

AKP'ye yöneldi ve büyük bir çoğunlukla halk desteğiyle AKP TBMM'de temsil edildi. AKP yasama, yürütmede etkin rol oynadı. Yargıyı kuşattı, yargıyı siyasallaştırdı ve yargıyı AKP'leştirmek için mücadele verdi. Referandum ile bu imkana kavuştu. Anayasa Mahkemesi'nin yapısı değiştirildi. Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu oluşturarak hakim ve savcılara önemli görevler getirdi. HSYK üzerinde etkisi olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan birçok uygulamaları ile Türk milletinin yandaşları tarafından sevgilerini, ancak Türk milletinin nefretini kazanmıştır." dedi.

Başbakan Erdoğan'ın iktidar gücünü medya üzerinde sürdürdüğüne dikkat çeken Bahçeli, medyanın demokratik toplumlarda dördüncü kuvvet olarak algılandığına işaret etti. "Var olan medyayı baskı altına almış, kendisine yandaş yapmış ve bazılarını kendi yandaşlarıyla kurdurarak medya sahibi olmuştur." diyen Bahçeli, "Bunun en son örneği herhangi bir açıklamalarda Başbakan'ı üzen ifadelerde 'Alo' demek yeterli olmuş ve onun karşılığında da 'Emrin olur' olmuştu.

Hangi partiden olursak olalım biz bu milletin evlatlarıyız, bu ülkede yaşıyoruz. Siyasi kurumlar demokrasinin vazgeçilmez unsurları. Onlara destek veren kişilerde aziz milletin evlatlarıdır. Türkiye'de bazı uygulamalar son yıllarda gelişince halkın desteği ile iktidara gelmiş olanlar sevgiyi ve gücü gördükçe kerameti millette değil kendilerinde arıyorlar.

Her şeyi ben bilirim, her şeyi ben yaparım felsefesi ve davranış bozukluğuna gitmektedir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan işte böyle bir hataya düşmüştür. Milletin kendisine vermiş olduğu desteği yanlış anlamış ve her şeyi ben yapıyorum, millet benim arkamdan geziyor, bana padişah, sultan diyorlar hatta tek adam diyorlar diyerek güç almıştır." diye konuştu.

 "GÜÇ ÇILGINLIĞI ERDOĞAN'IN AYAKLARINI YERDEN KESİYOR"

Başbakan Erdoğan'ın güç aldıkça kendisinden başkasını görmediğini belirten Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: "Tek adam olarak Türkiye'yi yönetmeye, demokrasiyi de istismar edip kötü davranışa doğru yöneliyor. Bu güç çılgınlığı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayaklarını yerden kesmiş zaten onu ya havada, ya da havaalanında görüyorsunuz.

Bütün ülkeyi karıştıran, Türkiye'nin değerlerini sarsan, değişim ve dönüşüm safsatası ile Türkiye'yi farklı noktalara dönüştüren demeçleri yandaş medya ile havada seyahat ederken orada konuşuyor ertesi günde 'Alo' ile Türkiye'nin tüm medyalarına yayılıyor. Böyle bir Türkiye nereye gidebilir? Böyle Türkiye sonunda halk mutlu olabilir mi? Türkiye sosyal ve ekonomik yönden önemli sorunlarla karşı karşıya."

Türkiye'nin dış odakların tehlikesi altında bulunduğunu, milli ve manevi değerlerin tahrip edildiğini dile getiren MHP Lideri, milli birliğin zedelendiğini, toplumsal dokunun açılmaya başlandığı uyarısında bulundu. Türkiye'nin Oslo'dan İmralı'ya, İmralı'dan Diyarbakır ve Kandil'e kadar bir müzakere süreci içinde bölünmeye getirildiğini ifade etti.

"ERDOĞAN YOLU HARAM VE KİRLİ BİR YOLDUR"

Bahçeli, "Türkiye'de ne değer varsa ortadan kaldırılmaya başlanmıştır. Şimdi kalkmış istiklal mücadelesinden bahsediyor. Sen kimsin istiklal mücadelesinden bahsediyorsun. Bunun ilk mücadelesi olan Kuvayi Milliye şehri olan Balıkesir'i bir anla. Onların hizmetlerini inkar etme. 2002 yılında iç ve dış odakların destekleri ile iktidar oldun. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş kardeşlerim sizlere sesleniyorum.

Recep Tayyip Erdoğan'ın birlikte yürüyelim şarkısına artık katılmayın ve inanmayın. O yol kirli, o yol kara, o yol haram, o yol hırsız ve o yolun ne olduğu belli değildir. 17 Aralık'tan bu yana Türkiye'de 75 gün geçti. 75 günden bu yana Başbakan'ın konuşmalarının hangisinde işsizin, emeklinin, çiftinin, hayvancılıkla uğraşanların derdi ile ilgili bir cümle vardır. 17 Aralık olayın üstünü örtmek için her türlü yalan, dolanlar söyleniyor, devletin tüm imkanları bunun için çalışıyor. Türkiye'de bir gerçeğin üstü kapatılmaya çalışılıyor." ifadelerini kullandı.

Yolsuzluk ve rüşvetin çok büyük bir hastalık olduğuna dikkat çeken MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Bu toplumda yaygınlaşır ve kalıcı olursa o toplum çürür ve devlet ise çöker. Hangi partiden olursak olalım buna dikkat etmeliyiz. AKP'ye oy vermiş kardeşlerim bu gerçeği görün, böyle bir şey olabilir mi? Geçenlerde çıkmış grubunda konuşuyor baba-oğlun konuşmasını inkar ediyor. Bunu anlatıyor. Oraya bir takım taşıma gençler getirilmiş, milletvekilleri orada.

Sayın Başbakan oğluyla olan muhabbeti anlattıkça, onların montaj olduğunu söyledikçe Meclis'teki AKP'li milletvekillerinin büyük bir çoğunluğu elleri yarılırcasına alkışlıyor, sen neyi alkışlıyorsun? Hırsızlığa destek mi veriyorsun? Hırsızlığa ortak mısın?

Yetimin, kimsesiz ve öksüzün hakkını aramak için milletvekili oldun. 4 AKP beslemesi işadamının hırsızlığını mı destekliyorsun? Böyle bir rezillik olmaz, böyle rezilliğin sonu yoktur. Desteğinizi devam ettirirseniz güç çılgınlığı Türkiye'yi zora sokar. AKP uyarılmalıdır. Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine gelmesi sağlanmalıdır. Sözcüklerine dikkat etmeli, hakaretten vazgeçmeli, yanlışı varsa onu düzeltmeli gayreti içerisine girmelidir." diye konuştu.

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna de değinen Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: "Bir yolsuzluk yapılmış, bir savcı 2012 yılında başlatmış olduğu bir soruşturmanın sonucuna doğru gelmiş. 17 Aralık sabahı saat 06.30 ile 07.30 arasında operasyonu başlatmış. Kolluk kuvvetlerine talimat verilmiş, 41 kişi tutuklanmış. Bunların içinde belediye başkanları ve bürokratlar var. 4 tane bakan ve onun çocukları var. İran'dan gelmiş bir uşak, bakanları ve çocuklarını avucunun içine almış, rüşvet yolsuzlukla geçimini sağlıyor. Kara para aklıyor, altın kaçakçılığı yapıyor. Bunlar doğru veya yanlış, Türkiye Cumhuriyeti savcısı tarafından bu operasyon başlatılmış mı? O zaman savcının davranışına saygı duyması gereken, Başbakan hemen onu görevden alıyor. Sonra savcılara kıyıyor, sonra 8 bini aşkın polis memurunun yerini değiştiriyor."

"YETİMİN-ÖKSÜZÜN HAKKINI GASP EDENLERE BAKIN"

Başbakan'ın operasyonu desteklemesi gerektiği yerde kendisine komplo kurulduğunu anlattığını belirten Bahçeli, "Televizyonlara çıkıp rüşvet ve yolsuzluğun üstünü örtmeye gerek var mı? Başbakan bu sana yakışır mı? Bu senin görevin mi? Ama anlaşılıyor korku bacayı sarmış. 17 Aralık'tan sonra bir savcı çıkmış, ikinci dalga olarak bir iddianame hazırlamış.

İddianamenin uygulanması için kolluk kuvvetlerine talimat vermiş ve bunu uygulamıyor. Bundan rahatsız olan sayın savcı adliye önünde bir basın bildirisi dağıtıyor. Hemen Başbakan bu savcıyı görevden aldığı gibi, üslup bozukluğu ile savcıya hakaret ediyor ve televizyonlarda bas bas bağırıyor. Bu savcının iddianamesinde kimler varmış kimler.

Savcının iddianamesini al millete oku içinde kimler var. Kimler var Yasin El Kadı, Usame Kutup, Bilal Erdoğan var. Kimler var? AKP döneminde büyük ihalelerle zenginliklerine zenginlik katmış zavallı işadamları var. İşadamlarının bir tanesine AKP, ATV ve Sabah gazetesini aldırmak için talimat gönderiyor ve 'Bir havuz oluşturun' diyor. Havuzda oluşturulan para 630 milyon dolar. Bu parayla Balıkesir'de hizmet olsa işsizlik kalmaz. Güç alanını genişletmek için yeni bir medya sektörüne egemen olmak için dış sevdiklerinden aldığı paralarla bunu şekillendirmeye çalışıyor.

Şu ilik sömürenlere bakın, yetimin-öksüzün hakkını gasp edenlere bakın. Birisi Başbakan'a diyor ki Sayın Başbakan bir havuzda 630 milyar doların toplandığı söyleniyor diyor. Başbakan da o havuzda işadamları havuza girselerdi ıslanmazlar diyor. Havuzda su yoksa kim ıslanacak? Havuzun ağzına kadar yeşil Amerikan dolarını doldurmuşsan oraya giren ıslanır mı? Sanki Balıkesir'in Dursunbey yöresindeki Yörükler gibi koyun yününden döşek yapmış da oraya koymuş. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi?"

"MONTAJ OLDUĞUNA UZMANLAR KARAR VERSİN"

Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı hakkında montaj dediğini, bunun montaj olup olmadığını Başbakan'ın söylemesinin yetmeyeceğini bunu teknoloji işiyle uğraşanların söylemesi gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Bunların hiçbirine aldırmıyorsun bana montaj yaptılar diyorsun. Kimi kandırıyorsun?

Esas Balıkesir'de yaptığın miting montajdır, buradaki konuşmaların dublajdır gerçeği anlatmıyor. Sen TOKİ'ye talimat vereceksin şu mütevazi de konuşmaya bak, bir de o şatafatlı kürsüde konuşmaya bak. Esas montajı sen yapıyorsun. Bir kalabalık var eski dönemdeki kalabalığı üst üste koyuyorsun. Senin sesinden montaj oluyor da kalabalıktan niye montaj olmasın. Türkiye'de AKP ülkeyi yönetemez hale geldi. AKP'nin içinde Başbakan çok büyük rüşvet ve yolsuzluklarla karşı karşıya gelmiştir. Başbakan'ın Bilal diye bir çocuğu var. Allah bağışlasın. Eğer bunların hepsi doğruysa gözü doymamış bir Bilal var. Karada, havada ne varsa almış şimdi de denizdeki adalara yönelmiş." değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin Türkiye'yi yönetemeyeceğini ve ülkeyi felakete sürüklediğine işaret eden Bahçeli, gençlere seslenerek, diktatörlerin kimler olduğunu ve sonlarının ne olduğunu öğrenmeleri için internete bakmalarını istedi. Bahçeli, "Bunun sonu yok. Demokrasi içerisinde bir çözüm bulmazsak diğer ülkelerdeki halk ayaklanmaları ile karşı karşıya kalır, bunlardan faydalanmak isteyenler olur, işte PKK ortalık karışsa da Kuzey Kürdistan'ı kurayım diyor.

Kardeşleri birbirine düşüremeyiz. 18 yaşında oy verme çağına giriyorsunuz. 25 yaşında seçilme hakkına sahipsiniz. Bugün birçok siyasi partinin oylarından daha yüksek bir potansiyel var. Sokağa düşmeyin, sokak kışkırtmasına girmeyin, sokaklar kanlıdır, sokaklar kirlidir. Sokaklar karmakarışıktır. Sokakların ne olduğu bilinmez tinercilerden ajan provokatörlüğünden herkes var. Taşı kime atarsanız atın ama esnafa niye atıyorsunuz. Eğer esnafın camına taş at diyen haindir. Taş atacağınız yerde sandığa gidip mührünüzü vurun ama AKP'ye teğet geçin. Bu defa millet AKP'ye teğet geç ve pusulanın en sonunda 3 hilal var. 3 hilal 30 Mart'tan 2015'e kadar iktidara yürüyecektir."

Daha sonra Milli Kuvvetler Caddesi boyunca yürüyerek vatandaşlarla selamlaşan Bahçeli, İvrindi ilçesine hareket etti. 


CİHAN