"Bize en son akıl verecek ülke ABD"

Mevlüt Çavuşoğlu, internet yasaıyla ilgili kaygılarını dile getiren Amerika Birleşik Devletleri için " İnternetle ilgili bize en son akıl verecek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir" dedi.

Bize en son akıl verecek ülke ABD
20 Şubat 2014 Perşembe 11:01 tarihinde eklendi.
Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gündeme dair değerlendirmede bulundu. NTV'de Deniz Kilislioğlu'nun sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu'nun açıklamasından öne çıkanlar;
 
En son Amerika Birleşik Devletleri’nden bir açıklama geldi. 'Basın özgürlüğü ve bilgiye erişim konularında kaygılarımız var' dedi. Avrupa Birliği’nden eleştiriler geliyor, mektuplar geldiği söyleniyor. Geliyor mu mektuplar? Kaçıncı mektup oldu?
 
Biz her seferinde bir diyalog ortamında Avrupalı muhataplarımızla mektup teatisi, görüşmeler telefonla görüşmeler olduğunu, bundan her iki tarafın da memnun olduğunu vurguluyoruz. Benden önceki dönemde de değişik konularda biz Avrupalı muhataplarımıza mektup gönderiz, onlar da mektup yazar. Biz gerekirse cevap yazarız, gerekirse telefonla görüşürüz. Bu sürecin içinde olması gereken bir şey. 'Türkiye azarlanıyor', 'AK Parti iktidarı sert uyarıldı', 'Avrupa Birliği kriterleri dikkate alınmıyor' gibi eleştirileri getiren insanlar 'bu yasanın artısı mı var eksisi mi var', bunu gerçek zeminde tartışmıyor. Her şey 'AK Parti iktidarını nasıl kötüleyebiliriz', 'Dışarı da nasıl dövdürebiliriz' sürekli bu kaygılarla değerlendirmeler oluyor. Bilgi aktarımı ve mektup teatisi olması kadar doğal bir şey var mı? Bir yasa çıktığı zaman da olabilir, her zaman oluyor zaten. Bu doğal bir süreç. Avrupa Birliği tarafından nasıl yanıt geldiğini nasıl öğreniyorsunuz? İşte buradan aldığımız bir bilgiye göre içeriği açıklanmadı ama şöyle olduğunu düşünüyor diye haberler. Bunlar dedikodu. Gerçek bilgiler üzerinden manşetlere taşınmıyor, bu da bana ilginç ve komik geliyor. Bizim milletimize de Avrupa Birliği’ne de verecek cevabımız var. Biz Avrupa Birliği ile bütün konuları açık net şekilde görüşüyoruz. İlla kavga etmemiz medya yoluyla saldırgan tutum içinde mi olmamız lazım? Son derece medeni, güvene dayalı ortamda her şey konuşulmalı. Biz de gerek internet yasasıyla ilgili, gerek HSYK ile ilgili tüm düşüncelerimizi Avrupa Birliği’ndeki muhataplarımıza anlatıyoruz. İnternetle ilgili bize en son akıl verecek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. İnternetle ilgili yaptığı kısıtlamaları herkes bilir Amerika Birleşik Devletleri’nin WIKILEAKS başta olmak üzere. Amerika Birleşik Devletleri ile ilgili son derece dostane hisler içinde olan bakan olarak söylüyorum bunu. Ama içeriğine bakmadan başka ülkelerin internetle ilgili aldığı tedbirlere bakmadan kaygı verici gibi rutin açıklama yapması kabul edilebilir bir şey değil.
 
- TİB başkanının gerekli gördüğü hallerde 4 saat içinde engelleme yetkisinin çok subjektif olduğu tartışılıyor.
 
Yeni yasada bazı değişikliklerle bunlar daha somut hale geldi. Daha önce mağdur kişi bu kurula başvuruyordu, kurul gerekli görürse engelliyor kişi mahkemeye gidiyor, 48 saat içinde mahkeme bununla ilgili kararı veriyordu. Eskiden istenmeyen bir yayın olduğunda Youtube tamamen kapatılıyordu şimdi sadece içerik kapatılıyor. Bu büyük bir değişimdir Türkiye'de, ama bunu bile olumsuz karşılıyorlar. Yeni düzenleme ile başkanın kendisi 24 saat içinde mahkemeye başvurmalı ve mahkemeden karar almalıdır. Dolayısıyla içerikle ilgili trafik bilgisiyle ilgili de son şeyler geldi. Orada toplumda tereddüt yaratan geniş yetkilerin kısıtlanması ile birlikte Meclis'te yeni gelecek yasalarla kısıtlama geldi. Başından da yapılabilirdi bu, şimdi de yapılabilir. Bazen yasayı çıkarırsınız siz iyi niyetle düşünürsünüz fakat sonra bu konuda toplum tartışır ve bu konuda adımlar atılabilir. O yasayla arazideki gerçekler örtüşmeyebiliyor. O zaman bu yasayı ben çıkardım bundan geri adım atmam diyebilir misiniz? Olumsuz bir gelişme olursa bunun da düzeltilmesi gerekir. HSYK ile biz Avrupalı dostlarımıza çok açık net konuştuk. Bizim çıkardığımız yasa işte 34 tane değişiklik önergesi verilmiş. Sizden gelen 8 tavsiye var bunlardan 5 tanesi tam olarak yasaya yansımış, iki tanesi de kısmen yansımış. Hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı ve de demokrasi diyorsunuz insan hakları diyorsunuz. Bu konuda Avrupa’da en çok bu konuları savunan ve de bu değerlerin oralarda da güçlenmesi için en çok çaba sarf eden siyasetçiyim. Bunlar genel bir çerçevedir. Somut olarak bizim yasayla Avrupa Birliği’ndeki yasa ve uygulamaların en iyisini önümüze koyun, bununla kıyaslayalım. Kıyasladığımız zaman siz derseniz ki; 'Danimarka’daki bakanın yetkileri ile Türkiye'deki bakanın yetkileri arasında fark var, sizinkinde daha fazla yetki var' veya 'Hollanda’daki bakanın, İspanya’daki kralın, İtalya’da Cumhurbaşkanının sizin bakandan daha az yetkisi var ya da uygulamada böyle bir şey var' derseniz biz düzeltelim. Fakat bize derseniz ki 'Bizim ülkelerdeki bakanın daha fazla yetkisi var, Meclis'in daha fazla yetkisi var ama bizim bakanımız daha iyidir, iyi kullanır Tür siyasetçiler kötüdür bunu kötüye kullanabilir' derseniz bunu kesinlikle kabul etmeyiz diye söyledik.
 
-'8 tavsiyede bulundular, 5 tanesini ekledik 2 tanesini kısmen' dediniz. Bir tanesi niye girmedi mesela?
 
Türkiye bağımsız bir devlettir, TBMM de bunun simgesidir. Biz her yasayı onların istediği gibi yapamayız. Ama bizim zaten bakanlığımızın Meclis'te yasa geldiği zaman komisyona bakanlık 34 değişiklik önergesi verdi. Bunların bir çoğuna baktığımız zaman bakan yetkisinin kurula devredildiğini görüyoruz. Bu 34 değişiklik önergesi ile Avrupa Birliği’nden gelen tavsiye ve önerilerin örtüştüğünü görüyoruz. Bu önergeler zaten bizim verdiğimiz önergeler, yani onlardan geldiği için yapmadık. Türkiye son yıllarda 4 yargı reformu yaptı. Bunların hepsi başlı başına bir devrim. Reform konusunda Türkiye son 3-4 yılda sesli devrimler gerçekleştiriyor. Kimse buna bakmıyor. HSYK ile ilgili bir düzenleme yapılması gerekiyor mu? Yapılması gerekiyor. Neyle mücadele ettiğimizi herkes anladı, artık yurtdışında da anlamaya başladılar. Yasayı hatta iyi niyet göstergesi olarak Meclis'te geri çektik ya da dondurduk, fakat bu iyi niyetin karşılığını ne muhalefette ne de baktık bu HSYK’da oluşan paralel yapı bu iyi niyeti anlamadı. Bir hükümet bir iktidar bu durumda bu yasayı çıkarmak zorundadır. Bu yasanın çerçevesi madem Avrupa kriterlerine uymuyor getirsinler Avrupa’daki örnekleri ile karşılaştırsınlar. Avrupa Birliği’nin Venedik konseyinin tavsiyesi var; bir kişi bir oy. Cumhuriyet Halk Partisi bunu Yarsav aracılığıyla blok liste olursa kazanacağını düşünerek Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Peki Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Diyor ki 'Venedik komisyonu bir kişi bir oya dönülmesi gerekiyor' Bu niye kimsenin gündemine gelmiyor, ses çıkmıyor? Çünkü kimsenin işine gelmiyor. Şu andaki mevcut yapılanmadan medet umanlar veya korkanlar olduğu için bu değişikliği gündeme getirmiyor. Anayasa Mahkemesi neden Avrupa değerlerine ve kriterlerine ve içtihatlarına rağmen böyle bir karar verdi. Hedef hep iktidar, hep Başbakan hep AK Parti.

NTV