"Çıplaklık beni özgür kıldı"

Avrupa’nın önemli festivallerinden Karlovy Vary Film Festivali, önceki gün gerçekleştirilen açılış töreni ile başladı

Çıplaklık beni özgür kıldı
01 Temmuz 2012 Pazar 09:47 tarihinde eklendi, 1.539 kez okundu.

 

Törende Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü alan saygın İngiliz oyuncu Helen Mirren, dün düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dünya sinemasının güçlü oyuncularından biri olan Mirren, açılış törenindeki konuşmasını, son dönemde çok sık gündeme gelen bir konuya, kadınların sinema endüstrisindeki yerine ayırdı. Mirren, ileriki yıllarda ana yarışmalardaki yönetmenlerin yarısının kadın yönetmen olması gerektiğini söyledi ve “Bana kalsa yüzde 80’i kadın olsun isterim” dedi.
 
‘Özgürlüğe yolculuktu’
Basının karşısına yönetmen ve yapımcı olan kocası Taylor Hackford ile birlikte çıkan Mirren’a gelen ilk soru yine kadın oyuncuların karşılaştığı zorluklar ve kadınlar için iyi roller yazılmamasıyla ilgilydi. Mirren cevap olarak senaristlere verdiği bir öğüdü anlattı:
 
“Yazarlara kadınlar için rol yazmaya çalışmayın diyorum. Erkekler için yazsınlar ve karaktere bir kadın adı versinler olsun bitsin...”
 
Mirren bir soru üzerine 1960’larda rol aldığı filmlerde çıplaklıktan kaçınmamasının onu daha özgür kıldığını söyledi ve “Özgürlüğe giden yolculuğumun bir parçasıydı o roller. Bu kadının sömürülmesi mi bilmiyorum. Sömürülme sınırı çok soyut. Ancak şunu anlamıyorum. Çıplaklık ve cinselliğin kabul edilemez ancak şiddet ve işkencenin kabul edilebilir olmasını... Bu durum değişmeli ama suç yönetmenlerde değil. Halkın istediklerini yerine geiriyorlar. Hepimiz kendimize bakmalıyız bu konuda” dedi.
 
Mirren, kendisine Oscar kazandıran “The Queen”deki Kraliçe II. Elizabeth performansı hakkında da konuştu ve projenin başında yaşadığı endişelerden söz etti:
 
‘Kraliçe portrem olacak’
“Zor bir işti. İngiltere’de ve dünyanın büyük bir bölümünde kraliçenin yürüyüşünü, konuşmasını ve görünüşü biliyorlar. Performansımda bunlara dikkat etmem gerektiğinin farkındaydım. Ayrıca kraliyet ailesiyle ilgili herşeyin Britanya’da çok ilgi göreceğini, eleştirileceği ve  tartışılacağını biliyorum.”
Endişelerini aşmasında Kraliçe Elizabeth’in portrelerinin önemli yer tuttuğunu anlatan Mirren, “Portrelerine baktım. Ressamların özgür olabildiğini gördüm. Kraliçenin öözleri kapalı bir portresi bile yapıldı. Kendi kendime, ‘Sen de sanatçısının ve bu performans da senin kraliçe portren olacak’ diye düşündüm. İşimi kendi özel portrem olarak gördüğümde, terörden kurtuldum” dedi.
 
KİM OLDUĞNU ANLAMAK İÇİN 
Hackford da, eşinin role hazırlanma süreciyle ilgili bir anektodu paylaştı: “Rol hazırlanırken, Kraliçe’nin pekçok videosunu topladı. İzlediklerinin ise   II. Elizabeth’in çocukluk dönemine ait videolar olduğunu fark ettim. Yeni haline hiç bakmıyordu. ‘Neden bunlarla uğraşıyorsun, çocukluğunda çok vakit kaybediyorsun’ dedim. Bana, ‘Taç giydikten sonra kraliçe oldu. Kim olduğunu anlayacaksam çocukluğuna bakmam lazım’ dedi.”

Milliyet