'Devrimci Karargah'da tahliye yok

''Devrimci Karargah Örgütü'' üyesi oldukları ve örgüte yardım ettikleri öne sürülen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 57 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına karar verildi.

Devrimci Karargahda tahliye yok
06 Şubat 2012 Pazartesi 19:32 tarihinde eklendi, 1.301 kez okundu.

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden duruşmada savunmasını yapan ve hamile olduğunu belirten tutuksuz sanık Sultan Seçik Kubilay, Devrimci Karargah Örgütü üyesi olarak yargılanmasının Sosyalist Demokrasi Partisine (SDP) yapılan siyasi komployla bağlantılı olduğunu, iddianemede ciddi hataların bulunduğunu ve hakkındaki tek somut delilin Orhan Yılmazkaya'nın ölümünden sonra Gazi mahallesinde düzenlenen ortak basın açıklamasına katılması olduğunu söyledi. 
    
Sanık Seçik, ''Bu ülkede iktidara kim gelirse kendi adaletini kurmaya çalışıyor. Orhan'ın ölümü emniyet ve MİT'in hatasıdır. Bir sosyalist gazetede çalışırken gözaltına alındım ve işkence gördüm. AİHM bu konuyla ilgili Türkiye'ye ceza verdi. Hanefi Avcı da bir işkencecidir. Onunla aynı mahkemede yargılanmaktan rahatsızlık duyuyorum. Beraatimi istiyorum'' dedi. 
    
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Cemal Bozkurt da daha önce Hanefi Avcı'nın salonda bulundurulmamasını değil davadan çekilmesini talep ettiklerini belirtti. 
    
Van'daki depremzedeler için cezaevinde bir kampanya başlattıklarını, bu kampanyanın haberinin yapılması için de bazı yayın kuruluşlarına basın bülteni yolladıklarını anlatan Bozkurt, geçen yıl Aralık ayında gerçekleştirilen operasyonda basın bülteni yolladıkları gazetelerden birinin yazarı olan Mehmet Güneş'in de gözaltına alındığını ve ona kendileriyle olan bağlantısının sorulduğunu ileri sürdü. 
    
Sanık Bozkurt, mahkeme heyetine, Tekirdağ F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan bazı sanıkların imzalarının olduğu, Abdullah Öcalan'ın tutukluluğuna son verilmesi talepli bir dilekçe de sundu. 
    
Tutuklu sanıklardan Necdet Kılınç da, davanın bir komplo davası olduğunu ve emniyetteki iç hesaplaşma nedeniyle kurban edildiklerini savunarak, ''Hukuki eşitlik istiyoruz. Hanefi Avcı yıllar önce bana işkence yapmış sonra gelmiş benden özür dilemiştir. Bu komploda yıllar sonra ortaya çıkacaktır. Önce tahliyemi sonra beraatimi istiyorum'' dedi. 
    
Sanık Tuncay Yılmaz da, ''Devrimci Karargah'a ilişkin benimle ilgili tek bir belge ve bağlantı yoktur. 2 yıldır tutuklu olmama rağmen son dosyaya eklenen belgeler vardır. Siyasi amaçla açılan bu davadan beraatimi istiyorum'' ifadelerini kullandı. 
     
-Sanık Bozkurt'tan savcıya hakaret- 
     
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Osman Baha Okar'ın avukatı Mehmet Rahmi Kadıoğlu da, bu davada emniyetin bir örgüte ihtiyacı olduğunu belirterek, ''Bu Hanefi Avcı ile emniyetin bir iç hesaplaşmasıdır. Müvekkilim davanın sanığı ya da şüphelisi kimseyle görüşmemiştir. Bu bir düzmecedir'' ifadelerini kullandı. 
    
Duruşmada taleplere ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Salim Duran, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. 
    
Savcı Duran, duruşmadan bağışıklık talebinde bulunan sanık Şenay Avcı'nın bu talebinin de kabul edilmesini istedi. 
    
Taleplerle ilgili karar verilmek üzere ara verilmesi sırasında duruşma salonundan çıkarılan tutuklu sanık Cemal Bozkurt, savcı Duran'a yönelik, ''Sizde hiç kafa yok mu- Namus yok mu- Bunca insanı mağdur ediyorsun utanmaz adam'' diye bağırdı. 
     
-Mahkemenin ara kararı- 
     

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Bostancı'da örgüt lideri Orhan Yılmazkaya'nın öldürüldüğü baskında şehit olan emniyet amiri Semih Balaban'ın eşi Filiz Zeynep Balaban ve annesi Fadime Balaban'ın avukatı Mehmet Kadir Filizer'in davaya katılma talebine ilişkin, bir sonraki duruşmada savcının görüşünün alınmasının ardından karar verilmesine hükmetti. 
    
Duruşmada Savcı Salim Duran'a hakaret ettiği ve duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle tutuklu sanık Cemal Bozkurt'un karar duruşmasına kadar duruşmalardan yasaklanmasına karar veren mahkeme heyeti, Bozkurt hakkında PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ve örgüte dair yazdığı sözler nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını da kararlaştırdı. 
    
Duruşma, 30 Nisan Pazartesi gününe erteledi.