Dizi setleri ayaklandı

Dizi ve sinema çalışanları setlerinin uzun ve zorlu çalışma koşullarını protesto etti.

Dizi setleri ayaklandı
25 Aralık 2010 Cumartesi 15:03 tarihinde eklendi, 3.431 kez okundu.

 

Dizi ve sinema çalışanları setlerinin uzun ve zorlu çalışma koşullarını protesto etti.' Yerli dizi yersiz uzun’ eylemi kapsamında AKM önünde toplanan sektör çalışanları, sorunlarını dile getirdi.
 
Değeri milyonlarca doları bulan dizi sektörü, haftanın her günü Türkiye’yi ekranlara kilitliyor. Bihter ile Behlül'ün aşkı, Ferhunde'nin evliliği, küçük Osman'ın durumu hafta boyunca milyonlarca kişiyi, gazete sayfalarını meşgul ediyor.
 
Birçokları için diziler, ekranın önünde görülen yüzlerden ibaret. Oysa ki kameranın arkasında bunun üç, belki dört katı kişinin emeği var.
 
İşte dün akşam kameranın hem önündeki hem de arkasındaki 1,000'i aşkın dizi çalışanı seslerini duyurmak için Taksim'de toplandı.
 
Kimler yoktu ki...
 
Yaprak Dökümü ekibi tam kadro oradaydı. Beren Saat, Kenan İmirzalıoğlu ve Ezel ekibi, Erkan Can, Doktorlar dizisi çalışanları, Nejat İşler, Mehmet Ali Alabora, Olgun Şimşek, Şevval Sam, Berrak Tüzünataç... 
 
Yönetmenler, yapımcılar, asistanlar, senaristler, set çalışanları…
 
Erdal Özyağcılar, Karadağlar dizisinin Edremit'teki çekimlerini bırakıp, sırf protesto için İstanbul'a gelmiş.
 
Çok sayıda dizi de gönderdiği mesajla, eylem sırasında çekimlere ara verdiklerini ilan etti.
 
“YERLİ DİZİ YERSİZ UZUN”
 
AKM önündeki protestonun sloganı her şeyi özetler nitelikte: "Yerli dizi, yersiz uzun"
 
Seçilen tarih ise oldukça manidar. Çünkü dün iki sene önce Son Bahar dizisinin set çıkışında sabaha karşı trafik kazası geçirip hayatlarını kaybeden Zehra Sezgin ve Tülay Ergildi’nin ölüm yıldönümüydü.
 
Dizi sektörü çalışanları, ilk kez iki yıl önce meslektaşlarının hayatını kaybetmesinin ardından seslerini çıkarmaya başladı. Dünkü ise bugüne kadarki en yüksek katılımlı ve profilli protesto oldu.
 
Dizi sektörünün talebi çok açık: Bölümler 90 değil, 45 dakika olsun. Olsun ki onlar da biraz daha insani koşullar altında çalışabilsin.
 
HER HAFTA BİR SİNEMA FİLMİ
 
Haklılar da... Düşünün bir sinema filminin uzunluğu ortalama 90 dakika. Çekimleri haftalar, bazen aylar sürüyor.
 
Yani Türkiye'de dizi sektöründe çalışan senaristinden yönetmenine, ışıkçısından oyuncusuna, set işçisinden sesçisine yüzlerce kişi her hafta bir sinema filmi çekiyor.
 
Bu da haftalara, aylara yayılan bir çalışma temposunun yalnızca 7 güne sıkıştırılması demek.
 
Yani 7 gün, günde ortalama 20 saat çalışıyorlar. Sektörün piramidinin en altında kalan set işçilerinin durumu ise en fenası. Çünkü onlar çekimler bitip, herkes eve gittikten sonra ortalığı toplamak için birkaç saat daha çalışıyor.
 
Dahası çoğunun herhangi bir sosyal güvencesi yok. Oyuncu, yönetmen, yapımcı gibi çekirdek kadronun dışında kalanlar bu ışıltılı dünyada verdikleri emeğe kıyasla komik denilebilecek ücretler alıyor.
 
BU SESE KULAK VERİLMELİ
 
Bazen aşık olduğumuz, bazen nefret ettiğimiz, bazen hayranlık duyduğumuz karakterlere can verenler, aydınlatanlar, seslerini duyuranlar kısacası her hafta evimize konuk olan ve hafta boyunca üzerinde tartıştığımız dizilerin arka planındakilerin ciddi sıkıntıları var.
 
Üstelik bu sıkıntıların en azından bir kısmı RTÜK tarafından yapılacak düzenlemelerle giderilebilir durumda.
 
Bölüm sürelerinin kısalması, izleyiciye de gereksiz diyalogların, uzun ve anlamsız sahnelerin olmadığı daha tempolu diziler izlettirecek.
 
Bu ışıltılı sektörün arka sokaklarında olan bitene kulak kabartmak gerektiği kanaatindeyim.