"Hiçbir zaman ülkücü olmadım"

AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, bazı internet sitelerinde kendi hakkında yapılan haberlerin isim benzerliği nedeniyle kendisi olduğu yönünde bilgi verildiğini belirterek, "Ben hiçbir zaman ülkücü olmadım. Allaha şükürler olsun sağcı yada solcu da olmadım" diyerek hukuk süreci başlatacağını söyledi.

 

TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Metiner, "Gün geçmiyor ki hakkımda birşeyler söylensin. Sizin karşınıza sürekli kendini savunur halde çıkışım beni de çok rahatsız ediyor" diyerek sözlerine başladı.

 

Bugün bazı internet sitelerinde "Mehmet Metiner'in bu fotoğrafları dillerde" şeklinde haber yapılarak Ağca'nın kaçırılmasına ilişkin davada yargılanan Mehmet Metiner isimli kişinin AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner olarak aktarıldığını söyledi. Bu kişinin kendisiyle hiçbir ilgisi olmadığını söyleyen Metiner şöyle devam etti:

 

"Metin Yüksel'in öldürülmesi, Ağca'nın kaçırılması olayına ilişkin adı geçenler arasında Mehmet Metiner vardır. Ama bu kişi ben değilim. Ben milletvekiliyim, kimse beni aramadı sormadı. Ama haber yapıyorlar. Şiddetle kınıyorum. Ben hiçbir zaman ülkücü olmadım. Allaha şükür ne sağcı-solcu olmadım. Şiddete ve silaha her zaman karşı oldum. Bu siteler hakkında hukuki yolları başlattım."

 

AĞCA'YI METİNER Mİ KAÇIRDI? 

 

Milliyet gazetesinden Belma Akçura'nın "Ağca'nın Derin İlişkileri" adlı kitabında yer verdiği 16 Ocak 1984 tarihli 53 sayfalık iddianamede; davanın tutuklu sanığı Mehmet Metiner'in, Ağca'nın 7 Kasım 1979 tarihinde muayene için sevk edildiği Adli Tıp Kurumu binasından kaçırılmak istenmesinde rol oynadığı öne sürülüyor.

 

İddianamede, Ağca'yı Adli Tıp'tan kaçırmaya teşebbüs eden Atilla Serpil'in, bir süre önce tahliye edilen arkadaşı Mehmet Metiner'e Adli Tıp Kurumu'ndan kaçma fikri için bir mektup yazarak tabanca ve para göndermesini istediği iddia ediliyor. Ayrıca adam öldürme suçundan yargılanan Adnan Çengil de mahkemede tanık sıfatıyla verdiği ifadede "Mehmet Metiner'in Ağca'nın Adli Tıp'tan kaçırılması olayında bilgisi var" iddiasında bulunuyor.

 

İddianamede davaya konu olan eylemler arasında Abdi İpekçi'nin öldürülmesi, Ağca'yı Adli Tıp'tan kaçırmaya teşebbüs edilmesi, katilin Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırılması, sahte pasaport gibi belgelerin temin edilmesi sayılıyor. Mehmet Ali Ağca, Zülfikar Yasan, Yılma Durak, Hasan Hüseyin Şener, Selçuk Atar, Mehmet Metiner, Recep Öztürk, Oral Çelik, Yalçın Özbey ve Mehmet Şener de davanın sanıkları arasında yer alıyor.