''Hükümet kendi alevilerini üretiyor''

Büyük Alevi Kurultayı sonunda yayımlanan bildirgede, hükümetin kendi Alevilerini ve Aleviliğini üretmek çabasında ısrar ettiği ileri sürüldü.

Hükümet kendi alevilerini üretiyor
16 Ocak 2011 Pazar 20:56 tarihinde eklendi.

 

Büyük Alevi Kurultayı sonunda yayımlanan bildirgede, hükümetin kendi Alevilerini ve Aleviliğini üretmek çabasında ısrar ettiği ileri sürüldü. 
     
Anadolu Gösteri Merkezi'nde düzenlenen Büyük Ankara Kurultayı'nda sonuç bildirgesi yayımlandı. 
     
Bugüne kadar pek çok kişi ve kurumun, Alevilerin sorunlarını tespit etmek ve bu sorunlara çözüm getirmek iddiasıyla yola çıktığı, ancak hiç kimsenin Alevilere ve Alevi kurumlarına samimiyetle kulak vermediĞi savunulan bildirgede, Alevilerin somut ve meşru taleplerinin çarpıtılarak etkisizleştirildiği iddia edildi. 
     
Bildirgede, şunlar kaydedildi: 
    
 "Koçgiri, Dersim, Kahramanmaraş, Çorum, Malatya, Sivas, Ümraniye ve Gazi katliamlarının utancıyla yüzleşilmesi ve Alevilerin acılarının paylaşılması, Türkiye'de yurttaşların farklılıklarına rağmen barış içinde bir arada yaşamalarının gereğiyken, resmi ağızlardan katliamları onaylayan seslerin yükselmesi, Alevilerin acılarını gün geçtikçe daha da derinleştirmektedir. 
     
Öte yandan Alevilerin sorunlarını çözme iddiasıyla çalıştay düzenleyen mevcut hükümet, adı Alevi katliamlarına karışmış bir şahsı Alevilerin sorunlarını tartışmak üzere çalıştaya davet etme cüretinde de bulunmuştur. Bu da yetmezmiş gibi ülkenin bugünkü Başbakanı, 1980 yılında büyük bir Alevi katliamına sahne olmuş olan Çorum'da gerçekleştirilen bir mitingde, fetvalarıyla Alevi katliamlarını kutsamış olan şeyhülislam Ebu Suud'un adını Çorum'un gururu diye anabilmiştir. Başbakanın, Alevilere yönelik açık nefret ifade eden bu söylemi, geride bıraktığımız anayasa referandumu öncesinde yaptığı konuşmalarda doruk noktasına çıkmıştır. 
     
Bu konuşmalardan birinde Başbakan, Siirt'te okuduğu şiir nedeniyle aldığı hapis cezasının Yargıtay'ın Alevi hakimlerin bulunduğu bir dairesi tarafından onandığını ileri sürmüştür. Ülkenin başbakanının dahi Alevilere yönelik söylemlerinde ortaya çıkan ve Alevileri toplumun diğer kesimleri karşısında açık hedef haline getiren bu tutum, çeşitli topluluklara yönelik olarak yaratılan ve yeniden üretilen kin ve nefret duygularının, kardeşlik ve hoşgörü gibi içi doldurulamayan afakî kavramlarla ortadan kaldırılamayacağını gözler önüne sermektedir."