Iğsız'dan meslektaşlarına sitem

Hasan Iğsız, annesi Münevver Iğsız'ın, 6 Kasım'da İstanbul'da düzenlenen cenaze törenine muvazzaf hiçbir meslektaşının katılmadığını belirterek, bunu kabullenemediğini belirtti.

Iğsızdan meslektaşlarına sitem
12 Kasım 2012 Pazartesi 15:24 tarihinde eklendi.

 

Iğsız, yazılı açıklamasında, annesi Münevver Iğsız'ın cenazesine mahkemenin verdiği izinle katılabildiğini ifade ederek, akraba ve dostlarının yanında emekli komutanlar, devre arkadaşları ile diğer emekli asker arkadaşlarının kendisini yalnız bırakmadığını ifade etti. 
     
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın mazereti nedeniyle cenazeye katılamadığını bildirdiğini ifade eden Iğsız, Topbaş'ın çelenk gönderdiğini ve vekilinin kendisini temsilen törene katıldığını belirtti. Tutuklu bulanmasına rağmen Doğu Perinçek'in de çelenk göndererek acısına ortak olduğunu dile getiren Iğsız, şunları kaydetti: 
   
''Cenazede hazır bulunarak, ziyaret ederek veya uzakta bile olsalar çeşitli şekillerde ailemize ulaşarak acımızı paylaşan bütün dost ve tanıdıklara, Silivri 5 No'lu cezaevi yönetimi ve personeline teşekkürlerimi sunuyorum. 
   
Ancak cenazede görevli olarak gönderilen sivil kıyafetli bir kişi dışında hiçbir muvazzaf askerin bulunmaması, üzüntümü katlayan bir neden olmuştur. Ben askeri öğrencilik dönemim dahil üniformamı tam 50 yıl taşıdıktan sonra 2010 yılında son görev yerim olan 1. Ordu Komutanlığı'ndan şerefle ayrıldım. Yaklaşık iki yıl sonra, annemin cenazesi son görev yerim olan İstanbul'da kaldırılıyor ve hizmetteki hiçbir meslektaşımı yanımda göremiyorum. Bunu kabullenemiyorum. 
   
TSK'nın geleneksel örf ve adetleri ile TSK'ya uzun yıllar hizmet etmiş büyüklere saygı, vefa duygusu gibi değerleri bir kenara atarak insani bir ilişkiyi bile çok gören dışlayıcı bir davranış içine girişin sebebi, içinde bulunduğumuz durum nedeniyle yanımızda görünme tedirginliği ise hala bilinmiyorsa söyleyeyim. TSK'ya yöneltilen komplo ürünü davaların sanığı olan ben ve arkadaşlarımın tutuklu bulunma nedeni işlenmiş bir suç değilir. Tersi olsaydı bile bu, tamamen insani bir görevin yerine getirilmesine mani olarak görülmemeliydi. Ancak, ben bunu reva görenlerin yerinde olsaydım, madem ki bu hareketimle kişiyi toplum önünde mahkum edip dışlıyorum, tutarlılık adına taziye mesajı da yollamazdım. 
     
Bilinsin ki bazılarının çok uğraşmasına rağmen beceremediğini başardılar. Çok acıttılar.''