"İsviçre'de soykırım yasası yok"

İsviçre Konfederasyon Başkanı ve Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey, Fransa'nın aksine İsviçre'de belirli bir olayın soykırım olarak kabul edildiği bir yasanın olmadığını söyledi.

İsviçrede soykırım yasası yok
26 Aralık 2011 Pazartesi 20:30 tarihinde eklendi.

Rey, 4. Büyükelçiler Konferansı'nda büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye ile İsviçre arasında karşılıklı önemli ekonomik yatırımların olduğunu kaydetti. 
    
Birçok Türk vatandaşının İsviçre'de yaşadığını, önemli miktarda İsviçre vatandaşının da Türkiye'ye tatile geldiğini belirten Rey, iki ülkenin hem ekonomik açıdan hem de insani hareketlilik açısından önemli ilişkilerinin olduğunu dile getirdi. 
    
Konuşmasında, Avrupa'daki ekonomik krizden iklim değişikliklerine, gelir dağılımındaki adaletsizliklerden insan haklarının ve şeffaflığın sağlanmasına kadar İsviçre'nin yaptığı çalışmalara değinen Rey, Ortadoğu'dan Balkanlara birçok anlaşmazlıkların çözülmesinde İsviçre'nin arabuluculuk yaptığını dile getirdi. 
    
Türkiye ile Ermenistan arasında da arabuluculuk yaptıklarını kaydeden Rey, "İsviçre'ye duyduğu güvenden ötürü Türkiye'ye teşekkür etmek isterim. İsviçre, diplomatik ilişkilerin kurulabilmesi, sınırların açılabilmesi, alt komisyonların kurulabilmesi amacıyla 2007'den Ekim 2009'a kadar Türkiye ve Ermenistan arasında arabuluculuk yaptı. Zürih'te 10 Ekim 2009'da imzalanan protokollerle İsviçre'nin resmi arabulucu rolü sona erdi" dedi. 
    
Konuşmasında Fransa Parlamentosunda 1915 olayları ile ilgili kabul edilen yasa hakkında da açıklamalar yapan Rey, "Fransa'nın aksine İsviçre'de belirli bir olayın soykırım olarak kabul edildiği bir yasa yok. İsviçre Ceza Kanunu'nun 261 sayılı yasası, açıkça ırkçılık içeren söylem ve propagandayı cezalandırıyor. İsviçre Hükümeti, bir çok defa trajik 1915 olaylarını kınamıştır" dedi. 
    
İsviçre Hükümeti'nin bu konudaki resmi görüşünü 2003'te açıkça belirttiğini ve bugüne kadar bu görüşlerde değişiklik olmadığını dile getiren Rey, 1915'te "Ermenilerin kitlesel olarak göç ettirilmesini ve öldürülmesini" kınadıklarını belirterek, "Ama şunun altını çizmek istiyoruz ki, Ermenistan'da ve Türkiye'de tarihçiler bu konuda araştırmalar yapmalı ve edinecekleri bulgularla bu açık tartışmaya katkı yapmalılar" diye konuştu. 
    
Rey, konuşmasında, İsviçre Parlamentosu'nda 2009'da yaptığı bir konuşmayı da Fransızca olarak okudu: 
    
"Federal Konsey, başvuru sahiplerinin 1915 olayları için kullandıkları nitelemeye katılmaktan imtina etmiştir. Federal Konsey bu tutumunu sürdürmekte ve trajik olaylara ışık tutmanın tarihçilere düştüğünü teyit etmektedir. Ermenistan ve Türkiye ile ilişkilerinde, İsviçre, bu ülkeleri, bu tarihi konuları yapıcı ve iki ülkenin kendilerinin de dilediği yakınlaşmayı kolaylaştıracak bir biçimde ele almaya teşvik etmelidir. 
    
Tarihçileri 1915 olaylarına eğilmeye davet etmek bu olayları banalleştirmez, aksine Türkiye'de açık ve benimsenmiş bir tartışmanın cesaretlenmesi ve 1915 trajedisinin daha iyi bilinmesi, anlaşılması ve daha fazla kabulünün teşviki anlamına gelir. 
    
Federal Konsey, kendi payına, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine damgasını vuran ve bu İmparatorluğun Ermeni ve Ermeni olmayan nüfusun bünyesinde çok fazla sayıda kurbana sebebiyet veren trajik kitlesel yer değiştirmeler ve katliamlar konusundaki üzüntü ve kınamasını birçok vesileyle dile getirmiştir."