"Kendimizle yarışıyoruz"

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin geldiği durumun, Avrupa'dan çok daha iyi olduğunu belirterek, ''Onlar bizi almamaya devam etsin. Biz ekonomik olarak onları sollamışız zaten. Biz artık kendi kendimizle yarışıyoruz'' dedi.

Kendimizle yarışıyoruz
19 Aralık 2011 Pazartesi 17:29 tarihinde eklendi.

Savunma Sanayi İhracatçı Birliği Kuruluş Genel Kurul Toplantısında konuşan Bakan Çağlayan, Türkiye'nin başkenti olan Ankara'nın, aynı zamanda KOBİ'lerin ve savunma sanayinin de başkenti olduğunu söyledi. 
    
Asıl amacının ihracatçı birliklerinin değil ihracatçıların sayısını artırmak olduğunu vurgulayan Çağlayan, buna karşılık Türkiye'de bugüne kadar bir savunma sanayi ihracatçı birliğinin olmamasının ciddi eksiklik olduğunu dile getirdi. 
    
Türkiye'de herkesin, gelişen şartlara ayak uydurması gerektiğini dile getiren Çağlayan, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri çerçevesinde birçok önemli işe imza atılacağını bildirdi. 
    
Bu konuda çok kararlı olduklarını aktaran Çağlayan, "Türkiye'de ilk kez 12 yıl sonrası için hedef konuyor ve bu hedef 4 yılda bir gözden geçiriliyor. Türkiye böyle bir şeyi ilk kez görüyor. '2023 yılındaki hedeflerimizi yakalayamayız' diye bir endişeniz olmadığı kanaatindeyim. Türkiye, 2002 yılından bu yana siyasi ve ekonomik istikrar sayesinde ekonomik alanda birçok konuda çok daha iyi noktalara geldi. Bundan sonra da elde edilen bu başarıları artırarak devam ettirmemiz gerekiyor" dedi. 
    
Türk özel sektörünün önündeki engelleri kaldırmak için tüm güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Çağlayan, Türkiye'nin birçok açıdan artık Avrupa'dan çok daha iyi noktada olduğunu söyledi. 
    
Avrupa'da şu anda bir siyasi sorun olduğunu aktaran Çağlayan, "Avrupa'da lider yok. Avrupa'da lider olsaydı bu durumlara düşmezlerdi. Bir çoğu yoğun bakım çadırında. Geçmişte bize 'hasta' derlerdi. Allah şimdi onlara acil şifa versin. Bugün Türkiye'nin gelmiş olduğu durum, Avrupa'dan çok daha iyi durumda. Onlar bizi almamaya devam etsin. Biz ekonomik olarak onları sollamışız zaten. Biz artık kendi kendimizle yarışıyoruz" diye konuştu. 
     
-"634 milyon dolarlık savunma sanayi ürünleri ihracatımız var"- 
     
 Bu başarıların elde edildiği bir ortamda, tüm sektörleri tek tek "yarışa" hazırladıklarını belirten Çağlayan, savunma sanayinin de Türkiye açısından çok büyük öneme sahip olduğunu bildirdi. 
    
Savunma Sanayi İhracatçı Birliğinin kurulmasının en büyük nedenlerden birinin, sektörün birbiriyle daha yakın çalışması olduğunu aktaran Çağlayan, bu ihracatçı birliğinin, her türlü platformda sektörün sorunlarının çözümünü arayacağını söyledi. 
    
Savunma sanayi sektörünün 2009 yılında 2 milyar 300 milyon dolar ciro gerçekleştirdiğini, 2010 yılında ise bunu yüzde 17 artırarak 2,7 milyar dolar hacme çıkıldığını dile getiren Çağlayan, şunları kaydetti: 
    
"Bunun dağılımına baktığımız zaman yüzde 28'i elektronik ürünlerde, yüzde 20'si silah, mühimmat, roket ve füzeden, yüzde 19'u kara araçlarından, yüzde 12'si hava araçlarından, yüzde 5'i de bilişim ürünlerinden oluşuyor. Bana göre sektörün asıl önemli kısmı burası. 2010 yılında 634 milyon dolarlık savunma sanayi ürünleri ihracatımız var, hem mal hem hizmet olarak. Diğer taraftan uluslararası pazarda toplam 55 milyar dolarlık savunma sanayi mal ve hizmet satışı yapılmış 2009'da. Türkiye'nin bu pazardaki payı yüzde 1,2. Bu pay önemlidir. Peki nereden nereye geldi sektör- 2002-2009 yılları arasında Türkiye dünyadaki pazar payını binde 4'ten yüzde 1,2'ye çıkarmıştır. Bu çerçevede ihracatımız yine bu yıl da artarak devam ediyor." 
     
-"Artık hamallığı bırakacağız"- 
     
Sektörde faaliyet gösteren firmaların büyük çoğunluğunun Ankara'da olduğunu belirten Çağlayan, "Ar-Ge'ye önem vermeliyiz. Artık hamallığı bırakacağız. Yüksek teknoloji ve yüksek katma değer kullanmak zorundayız" dedi. 
    
Türkiye'de cari açığın halen çok ciddi bir sıkıntı olduğunu belirten Çağlayan, bunun nedenlerini tek tek belirlediklerini ifade etti. 
    
Cari açığın, özel sektörün kabiliyetini de gösterdiğini dile getiren Çağlayan, "(Efendim özel sektörün borcu) Zaman zaman muhalefet yapmak isteyenler... Sana ne kardeşim özel sektörün borcundan, seni ne ilgilendiriyor- Özel sektör o borcu aldıysa, ödemesini de bilir. Özel sektör ilk kez borç almıyor ki... Özel sektör, bunu akıllı bir şekilde değerlendiriyorsa, işi gücü rast gelsin. Bakın makine ve teçhizatta leasingdeki KDV'yi yüzde 1'e düşürüyoruz bunun için. Bunu, rekabet gücünü artırmak ve işletmedeki sermaye cepte kalsın diye yapıyoruz" şeklinde konuştu. 
     
-"Sektörde artık çok ciddi çalışma yapılıyor"- 
     
Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar da son dönemde savunma sanayi sektöründe çok önemli gayretler gösterildiğini ve bunun sonucunda sektörün elinde artık ciddi ölçüde "satılacak mal" olduğunu bildirdi. 
    
Sektörün ilk hedefinin, TSK'nın ihtiyacını karşılamak olduğunu belirten Bayar, "Sektörde artık çok ciddi çalışma yapılıyor ve çok ciddi bir ürün portföyü oluşmaya başladı. Sektör iç pazarda zor bir müşteriyle çalışıyor. Bu da TSK... Bu müşterinin talepleri, beklentileri yüksek. Sektör, bu talepleri, beklentileri karşıladığı zaman bunun yurt dışında pazarı da oluşuyor. Biz de artık ürünlerimizi bu yurt dışındaki pazarlara götürmek için daha çok çalışacağız" dedi. 
     
-Yönetim kurulu başkanlığına Aral Aliş seçildi- 
     
Konuşmaların ardından seçime geçildi. Seçimde, Savunma Sanayi İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığına Sarsılmaz Silah San. AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Aral Aliş seçildi.