Kod adın kendisine ait olduğunu söyledi

1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayet davasında bir süre önce tutuklanan uzman çavuş Burhanettin Kıyak, kod adını can güvenliği nedeniyle kullandığını söyledi.

22 Şubat 2013 Cuma 18:45 tarihinde eklendi.

 

Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayet davasında bir süre önce tutuklanan uzman çavuş Burhanettin Kıyak, resmi belgelerde 'Yavuz' ve 'Yavuz Güneş' kod adları ile ismi geçen ve tanıkların da ismen bildikler kişinin kendisi olduğunu söyledi. Kıyık, kod adını can güvenliği nedeniyle kullandığını söyledi.

Kayseri eski İl Jandarma Komutanı emekli Albay Cemal Temizöz ile korucubaşı Kamil Atak'ın da aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 8 sanık hakkında, Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 1993-95 yılları arasında işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili açılan davaya Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Duruşmada, Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve aynı dosyanın sanıklarından Burhanettin Kıyat, Hıdır Altuğ, ADEM YAKIN ve Abdülhakim Güven'in yargılandığı 5 kişinin faili meçhul cinayete kurban gittiği davayla birleştirilmişti. Birleşmenin ardından Şırnak bölgesinde işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki birleştirilen davada yargılanan ve Ankara'da yakalanan 'Yavuz' kod adlı Uzman Çavuş Burhanettin Kıyat ile ilgili deliller okundu.
 
Kıyak, 1992 yılında nokta tayinle Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı Komando Bölüğü'ne uçaksavar nişancısı olarak atandığını belirterek, o dönemde Cizre'da sorgu mangası ya da ekibinin olup olmadığından haberi olmadığını söyledi. Mahkeme başkanı, 1993 yılında Cizre'de karakol komutanlığı yapan ve dosyanın tanıkları arasında yer alan emekli Astsubay Ahmet Öznalbant'ın ifadelerini hatırlatması ve "Yavuz" kod adlı birini tanıyıp tanımadığı ile ilgili sorusu üzerine Kıyak, şöyle konuştu:
 
"Öznalbant'ı tanıyorum. Personel lazım olduğu zaman onun yanında göreve çıkıyorduk. Asli görevinin dışında gündüzleri yardım ve yataklıktan gözaltına alınan milisleri, kişilerle ilgili olarak köy aramalarında, arazi taramasında görev yapıyordum. 'Yavuz' kod adını güvenlik gerekçesiyle kullandığım isim olabilir. Nezarethanede işi olan kişinin kendi isminin deşifre olmaması için o tür isimleri kullanıyorduk. Ama resmi evraklarda kendi imzamı kullanıyordum. 'Yavuz' kod ismi ile can güvenliğim gerekçesiyle imza atmış olabilirim. Abdurahman Afşar olayı ile ilgili tutanakta bulunan Yavuz Güneş ismi bana ait olmayabilir, ama imza benim. Tutanak daktilo ile yazıldığı için olay yerinde değil karakolda düzenlenmiş. Hangi amaçla imza attığımı hatırlamıyorum."
 
"GERÇEK İSMİ SAVCIDAN BİLE SAKLANMIŞ"
 
Duruşmada söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ise, sanık Kıyak'a sorular yöneltti. Elçi'nin soruları üzerine Burhanettin Kıyak, 1992-96 yılları arasında Cizre'de görev yaptığını ve hiç ayrılmadığını söyledi. Bunun üzerine Elçi, "Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı'nın mahkemeye gönderdiği resmi belgede o yıllar arasında ilçede görev yapan rütbeli personel listesinde adınız yok" dedi. Elçi, bazı resmi kurumların davanın önemli sanığı olarak aranan ve adı ortaya çıkan Yavuz kodu ısrarla saklamaya çalıştığının anlaşıldığını söyledi. Elçi, Cizre Cumhuriyet Savcısı Taner Tabel'in 1995 yılında Temizöz ve sorgu birimi hakkında hazırladığı müzakkerenin de dosyada olduğunu belirterek, savcının Burhanettin Kıyak ismi yerine 'Uzman Çavuş Yavuz' diye yazdığını söyledi. Elçi, Kıyak'ın gerçek ismini savcıdan bile sakladığını söyledi.
 
Sanık Kıyak ise, o dönemde ifade verdiğini ama soruşturma geçirmediğini söyledi. Avukatların sorusu üzerine sorgu mangasında görev yaptığı belirtilen 'Tuna' kod adlı uzman çavuşu da tanığını ve trafik kazasında hayatını kaybettiğini söyleyen Kıyak, tutanaklardaki olaylara ilişkin savunmasında "Bunlar senaryo"deyince Mahkeme başkanı Bekir Soytürk, "Senaryo diyorsun ama tutanak 1993 yılında tutulmuş. Senaryo o tarihten mi başladı?" diyerek sanığa kızdı.

DHA