Kemal Kılıçdaroğlu, geldiği noktayı herhalde kendi de beklemiyordu.

Birilerinin, Kılıçdaroğlu’nu arkadan denize ittiği kesin.

O birileri kim?

Önder Sav mı?

Yoksa, başka güçler mi?

Her taşın altında Amerika parmağı arayan manyaklardan değilim.

Ama, Baykal istifa ettikten sonra, defalarca ‘’Genel başkanlığa aday değilim’’ açıklaması yapan Kılıçdaroğlu’nun nasıl fikir değiştirdiğini de, doğrusu merak ediyorum.

Bir arkadaşım, kaset ortaya çıktığında, ‘’Bu, Baykal’la birlikte, Erdoğan’a karşı da bir hareket’’ dedi.

Tuhaf tuhaf yüzüne baktığım arkadaşım, öngörüsünün arka bahçesini anlattı:

‘’Baykal’ın CHP’nin başından zorunlu ayrılığını, herkes istese, Erdoğan istemez. Çünkü, Baykal, tam Erdoğan’ın istediği gibi muhalefet lideri. Baykal’dan sonra partinin başına geçecek isim Kılıçdaroğlu olacak (bu sözler, Kılıçdaroğlu ‘aday’ değilim derken söylendi). Basın, Kılıçdaroğlu’nu destekleyecek, halka ‘umut’ diye pompalanacak. Bu, AK Parti iktidarını sarsar. Seçimlerde, AK Parti oylarını düşürür. Seçim sonrası ortaya çıkacak tablo, CHP-MHP koalisyonudur’’.

Tablo böyle gerçekleşirse, kaset olayının zarar görenlerinden birinin Ak Parti olması kaçınılmaz.

Bu kadar büyük kurgu, sıradan olmaz, olamaz.

Zamanlamaya dikkat !

Referandum öncesi, genel seçimlere 1 yıl kala !