Kütahya'da 6 şiddetinde deprem

Marmara ve Ege Bölgesi ile İç Anadolu'nun büyük bölümü bu gece merkez üssü Kütahya'nın Simav İlçesi olan Richter ölçeğine göre 5.9 büyüklüğünde depremle sarsıldı

Kütahyada 6 şiddetinde deprem
19 Mayıs 2011 Perşembe 23:38 tarihinde eklendi, 4.791 kez okundu.

 

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Simav'daki depremin hemen ardından harekete geçilip herkesin yardımına ulaşıldığını belirterek, "Ülkemiz deprem kuşağında, depremle yaşamaya alışmamız gerekiyor" dedi. 
     
Eroğlu, sabaha karşı geldiği Simav'da, Anadolu Meslek ve Endüstri Meslek Lisesi bahçesinde kurulan Kriz Merkezinde yetkililerden bilgi aldı. 
     
Daha sonra açıklama yapan Eroğlu, herkese geçmiş olsun dileklerini ileterek, "Ülkemiz deprem kuşağında, depremle yaşamaya alışmamız gerekiyor" diye konuştu. 
     
Merkez üssü Şenköy beldesi olan saat 23.19'da yaşanan 5.7 büyüklüğündeki depremde iki kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Eroğlu, ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına da baş sağlığı diledi. 
     
Ölenlerin, başına beton düşen 18 yaşındaki Hüseyin Oran ve Hisarcık ilçesinde 62 yaşındaki birkaç gün önce kalp ameliyatı olan Halil Duman olduğunu, bir kişinin de ağır yaralandığını ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti: 
     
"79 yaralı var, şu anda onların hayati tehlikesi yok gözüküyor. Devletimiz güçlüdür. Depremin ardından Başbakanımız ve Başbakan Yardımcımızın talimatıyla buraya bütün ekipler gönderildi. Şu anda Afyonkarahisar'dan 23 personel ile 5 araç, İzmir'den 23 personel ile 5 araç, Bursa'dan 12 personel ile iki araç, Kütahya'dan 16 personel ile 5 araç, Kütahya'dan gönüllü 12 kişi ve bir araç, böylece 80 personel ile hazırız. İstanbul'dan da 23 personel, 4 araç gelecek. 
     
Şu anda bir ev yan yatmış durumda, birçok evde de tahribat var. Tahribatlar için hasar tespit çalışmaları başlayacak. Amacımız, vatandaşlarımızı sağlıklı bir şekilde çadırlara yerleştirmek, ihtiyaçlarını temin etmek. Seyyar mutfaklar, sahra hastanesi kuruluyor. Hasar tespiti için Bayındırlık ve İskan Bakanlığından, diğer birimlerden mühendisler gelerek çalışmalara başlayacak. Vatandaşlara Kızılay tarafından sabah çorbaları ve kahvaltıları verildi. Şu anda battaniye açısından sıkıntı yok. 4 bin çadır ve 730 battaniye gelmiş durumda. İçme suyu temin edildi. Şu anda 1100 kişilik içme suyu var. Şimdi çadırları yerleştirmek üzere kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz 100 asker gönderiyor. Bu çadırlar kurulmaya başlanacak." 
     
"DURUM KONTROL ALTINDA"- 
     
Durumun kontrol altında olduğuna işaret eden Eroğlu, başka bir artçı deprem yaşanmamasını umut ettiklerini anlattı. 
   
"Hepimizin başı sağ olsun" diyen Eroğlu, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Simav Teknoloji Fakültesi ve Simav Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin, Kütahya Valiliğinin temin edeceği araçlarla Uşak ve Kütahya'ya kadar gönderileceğini, daha sonra memleketlerine gideceklerini bildirdi. 
     
1999 yılındaki Marmara Depremi'nde, İstanbul'un elektrik, su, kanalizasyon gibi bütün altyapısından sorumlu grup başkanı olduğunu hatırlatan Eroğlu, "Allah hakikaten böyle felaketler göstermesin. Marmara Depremi, çok büyük bir depremdi. Ancak inşallah burada hazırlıklar tam. Hemen depremden sonra harekete geçildi, herkesin yardımına ulaşıldı" ifadelerini kullandı. 
     
-"DEPREM, SİYANÜR BARAJINI ETKİLER Mİ?"- 
     
Eroğlu, bir gazetecinin, "Deprem, siyanür barajını etkiler mi, olası bir siyanür sızıntısını tetikler mi?" şeklindeki sorusunu ise şöyle yanıtladı: 
     
"Deprem merkeziyle orasının arasında büyük bir mesafe var. Ayrıca biz orada bütün tedbirleri aldık. Ben şunu anlamakta çok zorlanıyorum. Olayın olduğu gün gecenin 02.00'sinde arkadaşlarımız orada bütün tedbirleri aldılar. 5'inci atık havuzu tamamlanana kadar arkadaşlarımız tarafından bütün tedbirler alındı. Biz okuyoruz, hatta hayret ediyorum. Bu numuneyi nereden, nasıl, kim aldı? Bu numuneyi almanın esasları vardır. Bazıları numune alıyor, çıkıyor, bangır bangır televizyonda beyanatlar veriyor. Yok 'siyanür karıştı', yok 'felaket olacak' falan. Bunların aslı astarı yok. Şu anda hiçbir tehlike yok. Depremden sonra da tekrar bakıldı. Herhangi bir tehlike olmadığını söylüyoruz. Ama illa ki tehlike olmasını isteyenler, arzu edenler varsa onlara söyleyeceğimiz bir şey yok. Biz vatandaşı korumak için her türlü tedbiri alırız, tehlikeli bir durum varsa da açıkça söyleriz." 
     
Eroğlu, daha sonra Türk Kızılayı tarafından vatandaşlara dağıtılan çorbadan içti.