Mersin Limanı'nda işler durdu

İçerideki yaklaşık 150 işçi de vinçlerde bekleyerek, yükleme ve boşaltma işlemini durdurdu. Sendikalar ile CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer de limana gelerek, işten çıkartılan işçilere destek verdi.

 

İşten çıkartılan işçilerin eylemleri devam ederken, çalışan işçilerin limana alınmadığı haberleri üzerine Türk-İş, DİSK, KESK, Mersin Tabip Odası harekete geçti. Sabah saatlerinde bir grup sendikacı Genel-İş Sendikası önünde bir araya gelerek buradan limana kadar yürüdü. Yaklaşık 50 kişilik gruba daha sonra Mersin Tabip Odası da katılarak eylem çadırına ulaştı.

"Direne direne kazanacağız", "Faşizme karşı omuz omuza", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz", "Zafer direnen emekçinin olacak", "Emekçilerin birliği sermayeyi yenecek" sloganları atarken eylemci işçileri ziyaret eden Mersin Emek Platformu Dönem Sözcüsü ve Yol-İş Sendikası Şube Başkanı İrfan Gültekin, Mersin Liman işletici firmanın 60 bin metrekare içine sıkıştığını belirterek, "Anadolu topraklarının 777 bin kilometre bizim alanımızdır. Hiç kimse kusura bakmasın. Biz uysal koyun olabiliriz, ama bizi kurbanlık koyun yapmaya kalmasınlar.

35'nci gündesiniz. 34 kişi bugün itibariyle bin 600 kişi olmuş durumda. Mersin Emek Platformu olarak sonuna kadar sizlerle beraberiz. Ne gerekiyorsa da o burada yapılacaktır. Emekten gelen gücümüze, alın terimizden gelen gücümüze kim el uzatıyorsa onların eli kırılır. Sizin işe dönüşünüz yolunu bulacağız. Eğer bunu kabul etmezlerse bu direnişi mahallelere taşıyacağız. Bunun sorumluları kendileridir" dedi.

 

CHP'Lİ SEÇER'DEN DESTEK

 

Konuşmanın ardından işçiler "İş, ekmek yoksa barışta yok", "Atılan işçiler gerisi alınsın" sloganları atarken, bu sırada CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer de destek için geldi. Liman-İş Sendikası Genel Başkanı Önder Avcı ile görüşen Seçer, süreç hakkında bilgi aldıktan sonra işçilere seslendi. Polisin işçilere karşı orantısız güç kullanmasından yakınan Seçer, "Burada görev yapan emniyet güçleri de, sizler de, biz siyasetçilerde bu ülkenin insanlarıyız. Biz her zaman için bu ülkenin refahı, mutluluğu, huzuru, geleceği için ortak paydamız birlik ve beraberlik olmalıdır.

Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Bu gemiye bir zarar gelirse zeval gelirse hep beraber batarız. Bu bilinçle burada bizim katkımız emekçi kardeşlerimizin haklarını korumaktır. İşten atılan ve işe alınmayan arkadaşlarımız için yetkililerle ben temas kuracağım. Bu gelişmeleri de sizinle paylaşacağım. Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Kimse bunu siyasi rant için yaptığımız düşünmesin. Tamamen sizlerin mağduriyetini giderme adına buradayım. Bundan sonrada üzerimize düşeni yapacağız" diye konuştu.

 

SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRDI

 

Liman-İş Sendikası Genel Başkanı Önder Avcı, Mersin Liman İşletmesi'nin toplum sözleşme görüşmelerini tıkamak için elinden geleni yaptığını öne sürüp, şunları söyledi:

 

"1 Ocak itibariyle toplu sözleşme görüşmelerine başlamıştık. 60 gün için de bitirmemiz gerekiyordu. İşveren 60 günlük süreyi kullanmadı. 44 günde uzlaşmazlık raporunu tutarak arabulucuya gitti. Biz arabulucundan gün beklerken, 34 arkadaşımızı da işten attılar. Süreç o günden sonra tıkandı. Biz şunu istiyoruz; 34 arkadaşımız işe dönsün. Toplu sözleşmeyi bir şekilde çözeriz. Toplu sözleşmede fazla bir problemimiz olmaz. Mersin Liman İşletmeciliği, geçmişten bu yana güvensizlik sergilediği için iş güvencesi istiyoruz. Görüşmelerdeki ilk maddemiz bu.

Bu madde üzerinden anlaşırsak, atılan arkadaşlarımız da işlerine dönerse, burada sorun kalmayacaktır. İşveren buna yanaşmağı gibi şu anda bin 600 kişinin iş akdini fes etmiştir. Kaçak işçi getirerek, şu anda içeride çalıştırıyor. Bu insanlar bir iş kazası geçirirse, bunun sorumlusu biz değiliz. Bunun sorumlusu, bu işe onay verdiği için başta Mersin Valisi ve işletmeci firmadır. Bu konuda Cumhuriyet Savcıları'nı göreve davet ediyorum."