Metin Şentürk "Fahri AB Elçisi"

Egemen Bağış, ses sanatçısı Metin Şentürk'e ''Fahri AB Elçisi'' rozeti taktı.

Metin Şentürk Fahri AB Elçisi
10 Ocak 2011 Pazartesi 13:58 tarihinde eklendi, 1.227 kez okundu.

 

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin müstakil olarak AB müzakerelerine başlamasının ikinci yılına girdiğini belirterek, "Bugün müzakerelerin önündeki engeller kalksa, Türkiye çok ciddi bir mesafe alacaktır" dedi.
    
Bağış, Ortaköy'deki Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Ofisi'nde ses sanatçısı Metin Şentürk'e "Fahri AB Elçisi" rozeti taktı. Bağış, buradaki törende yaptığı konuşmada, Metin Şentürk'ün birçok özelliğinin bulunduğunu ve Türkiye'deki milyonlarca engelliye rol modeli olduğunu belirtti.
    
Şentürk'ün engelleri kaldırdığını ve İngiltere'de kırılan bir rekoru Türkiye'de kırdığını anımsatan Bağış, sanatçının, AB üyesi ülkelerde Türkiye'nin tanıtımını yaptığını ve oralarda engelliler için yapılan düzenlemelerin Türkiye'ye gelmesi için çalışmaları olduğunu söyledi.
    
Türkiye'nin AB sürecinde Avrupa'nın farklı kamuoyularına ulaşmaya destek olması için kendisine Fahri AB Elçisi olmasını rica ettiğini, Şentürk'ün de kabul ettiğini anlatan Bağış, AB sürecinin herkesin ortak süreci olduğunu dile getirdi.
    
Türkiye'nin müstakil bir müzakereye başlamasının 2. yılı olduğunu hatırlatan Bağış, bu 2 yıl boyunca neler yapıldığını da anlattı.
    
Bağış, şunları ifade etti:
    
"Bu 2 yılda çok çalıştık. Her türlü karamsarlığa ve olumsuzluğa rağmen Türkiye'nin bu en önemli projesine dört elle sarıldık. Bu çalışmalara ve verilen emeklere rağmen özellikle bu müzakere sürecinin çok dar bir bakış açısıyla bazen yorumlanmakta olduğunu görüyor ve üzülüyoruz. Şu ana kadar açtığımız 13 fasılı bir kenara koyarsak, önümüzdeki 20 faslın 17'si üzerinde AB üyesi ülkelerin veya komisyonun koyduğu siyasi engellerle karşı karşıyayız.
    
Geriye kalan 3 faslın, ki bir tanesi rekabet fasılıdır ve şu anda üzerinde çalışıyoruz. Birisi kamu alımları faslı, diğeri ise sosyal politikalar ve istihdam faslı. Gerçekten AB'nin en zorlu fasıllarıdır. Diğer üye ülkelerin bu fasılları en sona bırakmış olmaları bir tesadüf değildir."
    
Siyasi engellerin olmaması halinde şu an itibariyle Türkiye'nin çok kısa bir vadede 12 faslı daha açabilmiş olacağını vurgulayan Bağış, "Orta vadede bir kaç aylık çalışmayla 4 faslı daha açabilirdik. 16 fasıl, aslında siyasi engeller olmasa kısa sürede açılabilecek durumda. Bunun üzerine hali hazırda açtığımız 13 faslı da koyarsanız aslında Türkiye'nin hak ettiği 29 faslın açılmış olmasıdır. Bu fasılların açılmasına yönelik çalışmalar hemen hemen tamamlanmıştır. Ama siyasi engeller nedeniyle bu fasılların açılamadığına şahit oluyoruz" diye konuştu.
    
Trans Avrupa Ağları faslının kapanış kriterlerinin sağlandığını ancak kapanmadığını da anımsatan Bağış, kapanmamasında Avrupa Komisyonu'nun limanlarla ilgili, Kıbrıs Meselesi bahane edilerek konulan engellerin bulunduğunu söyledi.
    
Bağış, "Bu gerçekler ortadayken fasılların açılması konusunda bazı çevreler tarafından acımasız eleştirilere maruz kalıyoruz. Sanırım bu çevreler müzakere sürecinde Türkiye'nin siyasi blokajlara takıldığından habersizler" dedi.
    
-"TÜRKİYE'NİN AB'DEN KOPMASI GÜNEY KIBRISLILARIN KABUSU OLUR"
    
AB sürecinde son 2 yılda yapılanlar hakkında bilgi veren Bağış, şu anda 14 başkanlığı, 300 civarında personeli ile "arı gibi çalışan bir Genel Sekreterliğe" sahip olduklarını söyledi.
    
Genel Sekreterliğin yeni logosuna kavuştuğunu da kaydeden Bağış, yeni logonun Türkiye ile AB'nin karşılıklı etkileşimini gösterdiğini ifade etti.
    
Bağış, yapılan çalışmalardan örnekler vererek, Türkiye'nin katılım süreci için Avrupa Birliği Stratejisini hazırladıklarını ve uygulamaya başladıklarını, stratejinin ikinci platformu kapsamında fasılların siyasi engellere takılı olup olmadığına bakmaksızın çalışmaların 2013 yılı sonuna kadar tam uyumlu hale gelecek şekilde sürdürüldüğünü anlattı.
    
AB'ye katılım müzakereleri kapsamında, son iki yıl içerisinde vergilendirme, gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı ile çevre fasıllarının müzakerelere açıldığını da hatırlatan Bağış, uyum çalışmaları kapsamında vatandaşların gündelik hayatını doğrudan etkileyen düzenlemeler yaptıklarını belirtti.
    
Bağış, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalarla (GDO) ilgili yasal düzenleme olan Biyogüvenlik Kanunu'nu çıkardıklarını ve böylece GDO'lu ürünlerin bebek mamaları ile çocuk gıdalarında kullanılmasını engellediklerini de kaydetti.
    
Egemen Bağış, 2009 Ocak ayından bu yana AB uyum süreci kapsamında 25 kanun ve 108 ikincil yasal düzenleme hazırlanarak yürürlüğe girdiğini ifade ederek, stratejinin üçüncü platformu olan siyasi reformlarda da çok önemli adımlar atıldığını söyledi.
    
Farklı inanç grupları temsilcileriyle 3 kez toplandıklarını ve onların sorunlarına çözümler ürettiklerini dile getiren Bağış, Romanlara yönelik de çalışmalar yapıldığını anımsattı.
    
Bağış, bu süreçte AB Büyükelçilerinin terör saldırıları sonucu kaybedilen şehitlerin cenaze törenlerine katılmalarının sağlandığını da ifade ederek, büyükelçilerin ve eşlerinin yaşanan acılara şahit olduklarını dile getirdi.
    
Yapılan çalışmalarla AB sürecinde doğrudan 81 il, 892 ilçe, 3 bine yakın belediye ve 34 bini aşan köye ulaşıldığını da anlatan Bağış, AB hakkındaki bilgi kirliliğini gidermek ve halka doğru bilgileri aktarmak amacıyla yayınlar hazırladıklarını ve tüm ülkeye dağıttıklarını söyledi.
    
-ŞENTÜRK'TEN "BEN BİLE GÖREBİLİYORUM"-
    
Toplantıda, Bağış'ın "Gördüğünüz gibi yapılanlar azımsanacak, küçümsenecek gibi değil. Tüm bu çalışmaları ancak görmek istemeyen gözler göremeyebilir" sözleri üzerine Metin Şentürk de "Ben bile görebiliyorum" dedi.
    
Bağış, "Bugünkü Türkiye bu çalışmalar sayesinde iki sene önceki Türkiye'den daha özgür, daha saydam, daha güçlü, daha itibarlı ve daha demokratik bir Türkiye'dir" dedi.
    
8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın da bu süreci "uzun ince bir yol" olarak nitelendirdiğini anımsatan Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da talimatıyla diklenmeden dik durarak, her türlü eleştiriye, karamsarlığa, karalamaya, dışarıdan gelen siyasi engellemelere rağmen çalışmalara devam ettiklerini vurguladı.
    
Bağış, kendilerini destekleyenlere teşekkür ederek, sanatçı Metin Şentürk'ün de artık kendi ailelerine katıldığını dile getirdi. Şentürk'ün engellerin engel olmadığını ortaya koyduğunu da belirten Bağış, bundan sonra Şentürk'ün, AB süreci için de çalışacağını ifade etti ve ABGS logolu rozeti Şentürk'ün yakasına taktı.
    
METİN ŞENTÜRK-
    
Ses sanatçısı Metin Şentürk de "Türkiye'de engellerin engel olarak görülmemesi" için çok çaba gösterdiğini dile getirerek, Dünya Engelliler Birliği'ni Türkiye'de kurma aşamasında olduklarını ve bu konuda önemli adımlar attıklarını söyledi.
    
Şentürk, bu amaçla 4-6 Mart tarihleri arasında 44 ülke temsilcisini Türkiye'de toplayarak, bir çalışma yapacaklarını da ifade etti.
    
Bağış'ın "Çok güzel bir konuşma yaptın, prompterdan mı okuyorsun?" sözleri üzerine de Şentürk, 'Evet arada küçük yazıyorlar onda sıkıntı yaşıyorum" diyerek espriyle yanıt verdi.
    
Şentürk, "AB'ye inşallah bir fasıl da ben açacağım. Hep fasılları onlar mı gönderecek" demesi üzerine de Bağış, Brüksel'de bir fasıl yapılacağını söyledi.
    
'ÖNCE ONLAR, O KARARLARI UYGULASINLAR"-
    
Törende gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bağış, Kıbrıs sorunu çözülmedikçe Türkiye'nin AB'ye girmesinin zor olduğunun söylendiğini ve Başbakan Erdoğan'ın da buna yanıt verdiğinin hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:
    
"Başbakanımız Erzurum'da gerekli cevapları açık ve net şekilde ortaya koymuştur. Kıbrıslı Rumlar da şunu çok iyi bilmektedir ki Türkiye'nin AB sürece onların en önemli güvenlik poliçesidir, güvencesidir. Türkiye'nin AB sürecinden kopması, Güney Kıbrıslıların kabusu olur. Türkiye'nin AB sürecinde daha da hızlanması, hem Yunanistan'ın hem Kıbrıs Rum Kesimi'nin çıkarınadır."
    
Kıbrıs konusunda Türkiye'nin haklı tezleri bulunduğunu dile getiren Bağış, Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin Yunanistan da dahil olmak üzere Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyonlara kaldırmak için karar aldığını ancak hala uygulamadıklarını söyledi.
    
Bağış, "önce onlar o kararı uygulasınlar, Kuzey Kıbrıs'a uygulanan haksız izolasyonlara son versinler. Türkiye o zaman limanlarını açma konusunda gereğini yapacağını ortaya koymuştur" dedi.
    
Türkiye'nin Kıbrıs'a 1974 yılında askerleriyle gitmesinin orada güvenliği sağlamak için olduğunu ifade eden Bağış, "1974 öncesinde kanlı günler yaşanmamış gibi davranmaları samimiyetsizliğin göstergesidir" diye konuştu.
    
Basketbol takımının Kıbrıs Rum kesiminde başına gelenleri de anımsatan Bağış, orada olanların Kıbrıs Rum yönetiminin değil devlet kabile anlayışına bile ulaşmadığını gösterdiğini belirtti.
    
Bağış, "Türkiye'nin sabrını denemesinler. Türkiye'nin AB süreci Güney Kıbrıs için en sağlam, en ucuz güvenlik poliçesidir" dedi.
    
Bu arada, Metin Şentürk'e AK Parti'den milletvekili aday adayı olup olmayacağı da soruldu. Şentürk, böyle bir göreve layık görülürse sıcak bakacağını belirterek, bunun Başbakan Erdoğan'ın takdiri olacağını söyledi.
    
Şentürk, bu konuda şu anda netleşmiş bir şey olmadığını da dile getirdi.