"Mumcu Birand kadar cesur olsun"

Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, TSK’nın cumhurbaşkanlığı seçiminde Erkan Mumcu’ya teklinde bulunduğu iddialarıyla ilgili olarak, “Gazeteci Mehmet Ali Birand kadar cesur olmasını bekliyorum” dedi.

Mumcu Birand kadar cesur olsun
09 Haziran 2011 Perşembe 14:13 tarihinde eklendi.

 

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki tarihi Lokum Konak'ta Haber Türk kanalının canlı yayınına katıldı.
 
Meclis Başkanı Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabine düzenlemesini olumlu bulduğunu ifade etti.
 
Şahin, kısaca şunları söyledi:
 
“Devlet bakanlıklarının kaldırılarak bunlara bağlı bir takım kuruluşların icracı bakanlıklar bünyesine alınmasını isabetli bir düşünce olarak görüyorum. Ayrıca, Türkiye'de ilk kez uygulama yapılacak bakan yardımcılığı müessesesi ihdas ediliyor. Özellikle AB'nin bazı ülkelerinde, ABD'de var. Belki bazı mahsurları da olabilir. Ancak ben yararlarının mahsurlarından daha fazla olacağını düşünüyorum. Bakanla, müsteşar arasına bir bakan yardımcısı girmiş olması acaba bir bürokratik halka olarak değerlendirilebilir mi, bu bir takım sorunlar meydana getirebilir mi, bir çatışmaya yol açabilir mi? Doğrusu bunu ancak uygulamada görebiliriz.
 
Yarı başkanlık sistemiyle doğrudan ilgisi olduğu kanaatinde değilim. Başkanlık sistemi uygulamayan ülkelerde de var. Örneğin Yunanistan başkanlık sistemi uygulamıyor ama Yunanistan'da uzun süredir bakan yardımcılığı görevi var. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
 
Sayın Başbakanın milletimize ve milletimizin 12 Haziran'da ortaya çıkacak iradesine sonsuz güveninin sonucu, seçimden sonra da AK Parti iktidarının devam edeceğine olan güçlü inancının sonucunda bunu açıklamış olduğunu değerlendiriyorum. Bunda eleştirilecek bir şey yok.
 
İş başındaki hükümet parlamentodan bir Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi aldı. Bu yetkiye dayalı olarak da böyle bir düzenleme yaptı.
 
Yeni sistemin, icracı bakanlıkların kurulması ve bakanlık sayısının 27'den 25'e düşürülmesinin de Türkiye için daha olumlu sonuçlar vereceğini düşünüyorum."
 
‘ERKAN MUMCU CESUR OLSUN’
Şahin, "2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde askerin, aralarında eski Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun da olduğu milletvekillerine meclise girmemeleri yönünde telkinleri olduğu" iddialarına ilişkin soru üzerine, “Özellikle Erkan Mumcu'nun, kişisel olarak arkadaşımdır, kendisini rencide edecek hiçbir şey söylemek istemem ama Sayın Mehmet Ali Birand kadar cesur olmasını kendisinden bekliyorum" dedi.
 
35. MADDE
Mehmet Ali Şahin, Kenan Evren'in 12 Eylül darbesine TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi dayanak göstermesine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de şunları söyledi:
 
“Geçici 15. madde, 12 Eylül askeri darbesini yapanlara yargılama yasağı getiren maddeydi. Bu anayasa değişikliğiyle ortadan kalktı.
 
Artık kimse 35. maddeye dayalı olarak herhangi iş yapamaz. Yapmaya teşebbüs edenlerle ilgili şu anda yargının nasıl bir görev yaptığını da herkes biliyor.
 
İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi yürürlükteyse de fiilen bana göre yürürlükten kalkmış gibidir ama onu orada da bulundurmanın anlamı yoktur.
 
İhtilal yapan kişilerin dayandıklarını ifade ettikleri fıkradaki birkaç cümle değiştirilerek 35. maddenin tamamen kaldırılmasına da gerek olmayabilir. “
 
‘BALYOZ DAVASI UZAMAMALI’
Şahin, “Balyoz” soruşturmasıyla ilgili olarak “Herhalde yargı organları ellerindeki delil durumlarına göre işlemler yapmaktadırlar. Bu işlemlere de herkes saygılı olmalıdır. Bu davalar bir an önce bitmelidir” diye konuştu.
 
Yüksek Askeri Şura’daki atamalarda sıkıntı olup olmayacağı bir soru üzerine “Silahlı kuvvetlerimizin hiçbir makamı komutasız kalmaz. Silahlı kuvvetlerimiz çok güçlüdür, çok deneyimli komutanlarımız var. Ona mevcut şartlar içinde çözüm bulunur" dedi.
 
TUTUKLU GAZETECİLER
Tutuklu gazetecilere yönelik görüşleri sorulan Şahin, "Bu arkadaşlarımız gazetecilik yaptıkları için mi, yoksa devam eden bir dava bağlamında bir örgütün üyesi ya da destekçisi oldukları için mi tutukludur? Bu ayrımı yapmak gerekir" dedi.
 
Şahin, şöyle konuştu: “Hangi gerekçelerle tutuklandıklarını, neyle itham edildiklerini bilmiyoruz. Savcılarımızın ve yargıçlarımızın hiç kimseye ön yargılı davranmayacaklarını düşünüyorum. Sanki bu siyasi davaymış, tutuklamalarmış gibi değerlendirmeler yapılıyor. Bunu yanlış ve talihsiz beyanlar olarak değerlendiriyorum. Çünkü yargı kimseden talimat almaz. Yargılanırlar, inşallah sonunda aklanırlar, bunu temenni ederim. Hiç kimsenin cezaevinde bulunmasından memnuniyet duyacak insanlar değiliz.”