"Silahların susması mesajı sevindirici"

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Abdullah Öcalan'ın 'silah bırakma' mesajının sevindirici olduğunu belirterek, ABD ve AB'nin destek mesajlarına ise tepki gösterdi.

22 Mart 2013 Cuma 20:10 tarihinde eklendi.

 

Masum Türker, CHP'nin Akil Adamlar Komisyonu'nun Meclis'te seçilmesi önerisini ise sert bir dille eleştirdi.
 
Partisinin il kongresine katılmak üzere Balıkesir'e gelen DSP Genel Başkanı Türker, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Dün Diyarbakır'da yapılan Nevruz kutlamalarında terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın 'silah bırakma' mesajını değerlendiren Türker, ülkenin bölünmeye doğru gittiğini savundu.
 
Nevruz'un geçmiş dönemlerin hatasının ne kadar pahalı olduğunu herkesin yaşadığını ifade eden Türker, "Hepimiz çocukluğumuzda 21 Mart geldiği zaman Nevruz olduğunu bilir ve bahar bayramı olarak Türkiye'nin her yerinde kutlardık. Ancak özellikle 12 Eylül'den sonra iki tane hedef olmuştur.

Bu iki hedefi gerçekleştirmek için Atatürk'ü ve Atatürkçülüğün içini boşaltmak için bir duruş sergilenmiştir. Birisi daha muhafazakâr bir Türkiye için bugünkü AKP'nin yolunu açacak bütün düzenlemeleri yapmıştır. İkincisi de Türkiye'nin bugünkü duruma, bölünme noktasında gelebilecek her türlü uygulamayı yapmıştır. Niçin yaptıklarını dün Abdullah Öcalan'ın mektubunda gördük." dedi.
 
Kamuoyunda, 'Barış oldu, süreç güzel, dokunmayalım.' şeklinde açıklamaların yapıldığını aktaran DSP lideri Türker, olması gerekenin de bu olduğunu bildirdi. PKK'nın önce parti olarak kurulduğuna işaret eden Türker, "1984 yılında Eruh'taki katliamdan sonra birileri onlara 'Bir kaç çapulcu' derken, onlar ise 'Partimizin silahlı gücü devreye girdi' diye terör örgütlerini devreye soktu.

Abdullah Öcalan, dünkü mektubunda bunun bir isyan olduğunu açık, seçik bir şekilde söyledi. Onu bu yana iten bu yapıyı hazırlayanların yarın öbür gün bugün yaşamıyorlarsa mahşerde hesap verebileceklerini unutmayacağız. Ama maalesef Türkiye öyle bir noktaya getirildi ki. Bugün gazetenin birinde yazıyor. Oslo'da görüşme yaparken MİT müsteşarı aynen şunu söylüyor: 'Bizim Başbakanımız yani Tayyip Erdoğan'ın görüşleriyle Abdullah Öcalan'ın görüşleri yüzde 95 örtüşüyor.' Ben bunu referandum sırasında söyledim. Bunu 5 -6 kez söyleyince Erdoğan bunu reddetti. Diğer partiler de söyleyince bunu şerefsizliğe kadar götürdü." diye konuştu. 
 
Silahların susması, bu saatten sonra kimsenin ölmemesi ve şehit verilmemesinin sevindirici olduğuna dikkat çeken DSP Genel Başkanı Masum Türker, şöyle devam etti: "Burada oturup hamaset yapabilir, başkalarının dediği gibi 'bebek katili' diyebiliriz. Ama bunu yapmak 12 Eylül döneminde Türkiye'yi bugüne mahkûm edenlerin yaptığına benzer bir durum olur.

Mektubu defalarca okudum. Mektuptan önce sızan tutanakları ve BDP Genel Başkanı'nın Özgür Gündem gazetesindeki röportajını okudum. Bir cümle dikkatimi çekti. 'Asıl mücadele bugün başladı' diyor. Türkiye'yi kutlamıyor, Ortadoğu'yu kutluyor. Demek ki yeni bir yapı var. Eğer Tayyip Erdoğan ile Abdullah Öcalan'ın düşünceleri yüzde 95 örtüşüyorsa bize açıklanmayan yeni bir Türkiye düzeni ile karşı karşıya kalacağız. Bunun da işaretini vermiş."
 
Abdullah Öcalan'ın mektubunun dün saat 13.30'da okunduğunu belirten Türker, saat 19.00'da da ABD ve AB'nin hemen açıklama yaptığını vurguladı. Türker, "Açıklamada, her türlü yardımı yapmaya hazır olduklarını söylediler. Yani Türkiye'nin ileride bölünmesine destek veririzin ilanıdır bu. Bunun önünde durmanın tek bir yolu vardır. Bir ideolojiye sahip olmamız lazım." dedi. 
 
İsim vermeden CHP'yi de eleştiren Masum Türker, "O partinin dünden bugüne kadar sesi çıktı mı? O parti daha tehlikeli bir işi istiyor. Akil Adamlar Komisyonu'nun Meclis'te seçilmesini istiyor. Böyle olursa Cenevre Anlaşması devreye girer. Artık teröristin adı gerilla olur. Herhangi bir ihtilaf durumunda senin ülkene BM'nin gelmeye hakkı doğmuş oluyor. Bunu kim istiyor? Atatürk'ün partisiyim diye iddiada bulunan partinin yöneticileri istiyor.

Biz bu ülkede hiç bir zaman Kürtlere, Rumlara ve yaşan Ermenilere karşı olmadık. Neden bir ideoloji geliştirmek zorundayız? Çünkü dün Başbakanımız ile Abdullah Öcalan'ın konuştukları arasındaki tek farkın alanda bayrak olmaması olduğunu öğrendik. Bir zamanlar Başbakanın Milli Görüş gömleğini giydiği zamanlarda da yine Türk bayrağı yoktu. O günleri unutmadık. Gazetelerde hala resimler duruyor. Arapça bayraklar ve alınlarında Arapça yazılar vardı." ifadelerini kullandı.
 
"ABD'DE BAŞBAKAN ERDOĞAN ALEYHİNDE KARA PROPAGANDA"
 
Konuşmasında ilginç bir iddiada bulunan DSP Genel Başkanı Türker, ABD'nin Chicago eyaletinde başlayan bir propagandaya dikkat çekti. Türker, "Yirmi adet belediye otobüsü her hafta bir şehri dolaşıyor. İslami teröre destek veren dört liderden bahsediliyor. Bu liderlerin fotoğraflarını taşıyorlar. Bu dört liderden bir tanesi de bizim başbakanımız. Bizim başbakanımıza bunu yapmalarına müsaade edemeyiz.

Başbakan Erdoğan'ın koltuğuna talibim ama bu başka, Türkiye'nin statüsüne sahip çıkmak başka. Bu cesareti şu anda bizim partimizden başka kimse göstermiyor. Tayyip Erdoğan bir zamanlar Siirt'te bir konuşma yapmıştı. Bu demek değildir ki Tayyip Erdoğan teröristlere destek veriyor. Bu durum bizim aleyhimizedir. Üzülüyorum, sadece ben sahip çıkıyorum. Hiçbir gazete, dergi, bakan ve AKP'li sahip çıkmıyor, gündeme getirmiyor. Hiçbir AKP'li ABD'ye gidip tedbir almıyor. AKP'lilerin sahip çıkmadığı bir konuda Tayyip Erdoğan'a ben sahip çıkıyorum. Ama Tayyip Erdoğan bana muhtaç kaldıysa vay haline onun." dedi.

CİHAN