Yüzünde 10 kilo urla yaşıyor

Kızının hastalığıyla ilgili açıklama yapan anne Fatma Zehra Taşçıoğlu (85), "Kızım, 16 yıldır böbreklerinden hasta. Altı ay önce sırtından alınan bir deri parçası yüzüne eklendi. Bu operasyondan sonra çıkan sivilce bu hale geldi." dedi.

Anne Taşçıoğlu, kızının 7 yaşında gözlerinin bozulduğunu ve bu sebep Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne götürdüklerini belirterek, şöyle devam etti: "'Kilolu olduğu için yağ bağlamış' dedi doktor. Aynı zamanda böbrek hastası olduğu için 16 yıldır diyalize giriyor. Ameliyat ettirdik. Hiçbir şeyi kalmadı.

Omzundan deri parçası alıp yanağına yapıştırdılar. Sivilce çıktı, 3-4 günde aniden büyüdü. Şişe şişe bu hale geldi. Eskişehir'e götürdük. 20 gün gidip gelmemizi istediler. Ben 20 gün nasıl gidip geleyim zaten halimiz ortada. 10 gün gittik. Daha sonra da götüremedik. Film ve kan alındı başka da bir şey olmadı."

Hatice Taşçıoğlu'nun babası Osman Taşçıoğlu (92) ise kızının durumundan dolayı büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi. Baba Taşçıoğlu, "Yaklaşık bir buçuk aydır böyleyim. Kızımın hastalığı yıktı beni. Yemekten içmekten dahi kesildim ama ne çare. Bitirdi beni. Bunlar Allah'tan gelen bir şey." ifadelerini kullandı.

TÜMÖR'ÜN BÜYÜKLÜĞÜ 7 İLE 10 KİLOGRAM ARASINDA

Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Evliya Çelebi Eğitm ve Araştırma Hastanesi Evde Bakım Birimi Uzmanı Emel Yakarıcı, Hatice Taşçıoğlu'nun 6 yaşından bu yana gözlerinin görmediğini ifade etti. Yakarıcı, 10 yaşından itibaren diyalize girmeye başlayan hastanın ilk kez geçen yıl mart ayında yüzünde çıkan bir sivilce ile doktora müracaat ettiğini belirtti.

Yakarıcı, hastane müracaatının ardından ameliyat edilmemesi durumunda urun ilerleyebileceğinin aileye bildirildiğini öğrendiğini dile getirdi.

Emel Yakarıcı, "Tedavi devam etmeyince tümör büyümüş. Şu anda 7-10 kilogram ağırlığında kafatasının üstünde, yüzünden başlayıp kafasını da örten tarzda tümör var. Biz bunu her gün pansuman yapıyoruz. Tümör her geçen gün büyüyor ve kangren oluyor. Kangren olan kısımlarda siyahlıklar oluyor. Biz bunları pansuman ederken kokusundan anlayabiliyoruz.

Bu hastanın pansumanı bir gün aksarsa kurtlanmalar görülüyor. Pansumanını her gün yapmak tabi ki çözüm değil. En kısa zamanda nasıl çözülebilir? Bu konuda bir fikrimiz yok. Plastik cerrahların tümörün büyüklüğü yüzünden hastaya dokunamadığı söyleniyor. Birkaç kez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'ne gidilmiş, belki tümörü almak istemişler ama aile bunu kabul etmemiş.

Kardeşim İstanbul'da bir hastanede çalışıyor. Hastanın fotoğraflarını oraya gönderdim. Aile kabul ederse göz de dahil olmak üzere yüz bölgesinde tümörün çıkarılıp tedavi olabileceği söylendi. Bu şekilde diyalize gidip gelmesi de sorun. En başta hasta nefes alamıyor, gece boyunca sıkıntıları oluyor." açıklamasında bulundu.