Zirve'de Binbaşı Yeşil suçlamaları reddetti

Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesine ilişkin davanın 88. duruşmasında tutuklu sanık muvazzaf Binbaşı Haydar Yeşil, savunmasına devam etti.

04 Kasım 2013 Pazartesi 18:54 tarihinde eklendi.


Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Hüseyin Yelki ile sanık ve müdahil avukatları katıldı.

Tutuklu sanık Haydar Yeşil, iddianameye ilişkin savunmasını yapmaya devam etti. İddianamedeki suçlamaları reddeden Yeşil, iddianamenin davanın hem sanığı hem tanığı İlker Çınar’ın ifadeleri esas alınarak yazıldığını öne sürdü.

Kaynanasının evinde bulunarak kayınbiraderi tarafın emniyete teslim edilen harddiskteki belgelere de değinen Yeşil, harddisk için ‘benim olduğu iddia edilen’ ifadelerini kullanması dikkat çekti.

İlker Çınar'ın vermiş olduğu ifade nedeniyle kendisinin bugün iktidarı yıkmak suçundan yargılandığını söyleyen Yeşil, “Savcı, iddianamede benim Malatya'da sözde TUSHAD'a Malatya sorumlusu olarak atandığımı belirtmiştir. Ben de buna rahmetli Necmettin Erbakan'ın meşhur yanıtıyla cevap vermek istiyorum. 'Hadi oradan, hadi oradan.' Savcı bunu nasıl söylüyor? Ben 2006 yılında Malatya'ya geleceğim, örgüt hemen, 'gel başımıza geç' diyecek. Bu nasıl bir örgüt, yol geçen hanı mı? Savcının benim için söylediği örgüt üyeliğini kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.

Savcının Hüseyin Yelki'ye sürekli pişmanlık yasasını hatırlatmasının düşündürücü olduğunu savunan Yeşil, "Hüseyin Yelki ve diğer sanıkların itiraf edecekleri bir şeyler varsa mahkemede itiraf etsinler. Etkin pişmanlık yasasından faydalanmak isteyen birileri varsa buna mahkeme karar verir. Hüseyin Yelki'nin gece yarısı savcının talimatıyla cezaevinden alınarak ifadesinin alınması, yalancı tanık arandığının göstergesidir" şeklinde konuştu.

Hüseyin Yelki'nin daha önce huzurda birçok defa ifadesinin alındığını ve her defasında da ‘Zirve Yayınevi davasıyla ilgili anlatacağım bir şey yok’ dediğini savunan Yeşil, "Eylül ayında 'benim davayla ilgili bir bilgim yok' diyen biri şimdi nasıl 'itirafçı olayım' demiştir" dedi.

Yeşil, dava kapsamında verdiği son ifadede cezaevinde iki mahkum tarafından ölümle tehdit edildiğini iddia eden Hüseyin Yelki’nin itirafçı yapılmaya çalışıldığına işaret etti.

Haydar Yeşil, iddianamede yer alan ve İlker Çınar’ın ifadelerinde de geçen ‘dezenformasyon amaçlı ses kayıtları düzenlenerek davanın yönlendirilerek suçun Ak Parti ve Gülen Cemaati üzerine yıkılmaya çalışıldığı’ iddialarının da doğru olmadığını savundu.

İddianame ile İlker Çınar’ın ifadelerinde geçen misyonerlikle ilgili çalışmalar sırasında kod adı kullanılmasına ilişkin değerlendirme yapan Yeşil, “İstihbarat çalışmalarında kod adı kullanılması normal prosedürdür” diye konuştu.


CİHAN