Borsada hedef 90 bin puan seviyesi

BIST 100 endeksi, özellikle bu haftaki yükseliş rallisi ile yatırımcısına nisan ayı kapanışına göre yüzde 4,4 kazandırdı.

Borsada hedef 90 bin puan seviyesi
17 Mayıs 2015 Pazar 13:28 tarihinde eklendi.
Borsa İstanbul yatırımcısı, mayıs ayının ilk iki haftasında yüzde 4,4 kazanırken, analistler BIST 100 endeksinde yeni hedefin 90.000 olacağını belirtiyor.
 
BIST 100 endeksi, üst üste son 7 işlem gününde yükseliş kaydederken, nisan ayı kapanışına göre de yüzde 4,4 değer kazandı. Haftayı 87.605 puandan tamamlayan BIST 100 endeksinin yeni hedefinin, 90.000 veya 2015 yılının zirvesi konumunda olan 91.805 puan seviyesi olabileceği tahmin ediliyor.
 
Endeksin, nisan ayındaki küresel piyasalardan negatif ayrışma sürecinin, mayıs ayının ilk haftasında açıklanan genel seçim anketlerinin iyimserliği artırmasıyla tersine döndüğü görüldü. Son hafta küresel risk iştahının artmasına ilave olarak TL varlıkların diğer gelişmekte olan ülke varlıklarına göre pozitif ayrışması, döviz kurları ve faizlerde düşüşün, BIST 100 endeksinde ise banka hisseleri öncülüğünde güçlü bir yükseliş rallisinin başlamasını sağladı.
 
Bir haftalık dönemde en fazla yükselen sektör endekslerinden biri olan bankacılık endeksinin getirisi bir haftada yüzde 5,45 olurken, son bir aylık süreçte de yüzde 10'a yaklaştı. Geçen hafta yükseliş rallisine katılmadığı gibi negatif bir seyir izleyen sektörler ise "inşaat", "tekstil, deri" ve "orman, kağıt, basım" oldu.
 
BIST 100 endeksinde 90.000 psikolojik direnci ya da ocak ayında görülen ve bu yılın zirvesi konumunda olan 91.805 puanın tekrar gündeme gelebileceğini tahmin eden analistler, 87.000 puanın üzerinde kalınması durumunda yükseliş isteğinin artarak devam edebileceğini, seçime ilişkin anket sonuçları ve küresel piyasalardaki risk iştahının yön üzerinde ana belirleyici olacağını vurguluyor.
 
 
 
- "Mevcut faiz oranları endeksin yükselişi için önemli bir engel"
 
 
 
AA muhabirine konuyla ilgili görüşlerini aktaran Gedik Yatırım Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı Müdürü Üzeyir Doğan, genel olarak son dönemde açıklanan ve beklentilerin altında kalan ABD verilerinin ABD Merkez Bankası'nın (Fed) kolay kolay faiz artışı yapamayacağı algısını artırdığını, bunun da pozitif havayı güçlendirdiğini söyledi.
 
Bu algının doların önemli para birimleri karşısında hızla değer kaybetmesine neden olduğunu dile getiren Doğan, yurt içinde ise genel seçimde HDP'nin barajı aşsa bile tek parti iktidarı kurulabileceği algısının fiyatlanmaya başladığını kaydetti.
 
Doğan, küresel desteği de arkasına alan TL ve borsanın geçen haftanın tamamını güçlenerek geçirdiğini belirterek, dolar/TL'nin 2,70’den 2,58 civarına kadar gerilediğini, BIST 100 endeksinin ise beş günde yaklaşık 4 bin puan yükselerek 88.000’i test ettiğini hatırlattı.
 
Kısa vadede endeksin güçlü olduğunu ve yukarı yönlü hareketin devam edebileceğini düşündüklerini dile getiren Doğan, "Bununla birlikte, mevcut faiz oranlarını göz önünde bulundurduğumuzda, sadece kur etkisi ile yükselişin kalıcı olmasının zor olduğunu düşünüyoruz" dedi.  
 
 
 
- "Kısa vadede hisse bazlı önemli trade imkanları bulunuyor"
 
 
 
Doğan, önümüzdeki günlerde hisse bazlı trade imkanlarının her iki yönde de önemli fırsatlar sunacağını belirterek, dolar/TL'de de geçtiğimiz hafta görülen 2,70’den 2,58’e kadar devam eden düşüş sonrası, bu hafta aşağı yönlü potansiyelin azaldığını tahmin ediyor.
 
Dolar/TL'de 2,54 ve 2,56 aralığının hedef olarak durmaya devam ettiğini söyleyen Doğan, BIST 100 endeksinde ise 86,700 seviyesinin destek konumunda olduğunu 90.000 puan seviyesinde bulunan psikolojik direncin ise hedefte olabileceğini kaydediyor.
 
Üzeyir Doğan, bu hafta Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının daha sakin bir atmosferde gerçekleşeceğini ve üyelerin faizler ve diğer para politikası araçlarında herhangi bir değişikliğe gitmeyeceklerini düşündüklerini ifade ederek, değerlendirmesine şöyle devam etti: 
 
"Önceki ayların aksine kur, faiz ve borsa cephesinde de bu toplantının sonuçlarının önemli bir etkisinin olmayacağını tahmin ediyoruz. Bu hafta BİST’i takip ederken faizleri referans olarak izleyeceğiz. Faizler düşmüyorsa yükselişlerde endeksin peşine takılmanın çok doğru olmayacağını düşünüyoruz. Olası geri çekilmelerde öncelikle destek olan 86,700’ün ardından da çok daha güçlü bir şekilde 85,500’ün destek oluşturmaya çalışacağını düşünüyoruz"
 
 
 
-"Dolardaki düşüşün yüzde 60'ı yurt dışı yüzde 40'ı yurt içi kaynaklı"
 
 
 
Destek Menkul Değerler Finansal Analisti Adnan Çekçen de son dönemde ABD verilerindeki yaşanan hayal kırıklığının gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en çok TL'yi desteklediğini belirtiyor. Faizlerdeki gerileme ve dolar endeksindeki gevşeme ile beraber dolar/TL'de kritik 2.65-2.64 bandının aşağı yönlü kırıldığını hatırlatan Çekçen "Kurdaki gerilemenin sebeplerine ilişkin etki gücüne göre bir oran vermek gerekirse, düşüşün yüzde 60'ının yurt dışı, yüzde 40'ının yurt içi gelişmelerden kaynaklandığını düşünüyoruz" dedi.
 
Çekçen, ABD'de tarım dışı istihdam ve işsizlik oranındaki toparlanmaya karşın ücret enflasyonu konusunda hala istenilen seviyelerin yakalanamamış olmasının Fed'in faiz artırımı konusunda elini kolunu bağladığını kaydediyor.
 
Haziran ayı ihtimalinin azalsa da Fed’in faiz artırım hamlesinin hala masada olduğunu dile getiren Çekçen, bu nedenle kur tarafındaki gevşemeyi trend dönüşü şeklinde yorumlamak için erken olduğunu belirtiyor.
 
 
 
- "Borsada yabancı takas oranı artmaya devam ediyor"
 
 
 
Çekçen, nisan ayı ortasından bu yana borsada yabancı takas oranlarındaki yükselişin devam ettiğine dikkati çekerek değerlendirmesine şöyle devam etti: 
 
"Bu hafta gerçekleştirilen Hazine ihalelerinin başarısı gösterge tahvil faizinde gerilemeye sebep olurken, özellikle bankacılık sektörünü de desteklediğini görüyoruz. Yeni haftayla beraber gelinen kritik seviyelerden kısa süreli kar satışları gelebilir. Ancak endeksin 86.700 üzerinde kalması durumunda yükseliş eğilimi devam eder ve 88.700 seviyesi söz konusu olabilir. Önümüzdeki hafta yurt içinde Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı, yurt dışında ise Fed toplantı tutanakları piyasaların üzerinde belirleyici olacaktır."