Davos'ta Türkiye sevinci

Dünya Ekonomik Forumunun kurucusu ve başkanı Klaus Schwab, Türkiye'nin, iki yıl aradan sonra Davos'a dönmesinin kendilerini çok sevindirdiğini söyledi

Davosta Türkiye sevinci
26 Ocak 2011 Çarşamba 15:50 tarihinde eklendi.

 

Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Schwab, Türkiye'den bu yılki resmi üst düzey katılımın çok olumlu olduğunu ifade etti. Schwab, Davos'un eski katılımcılarından Türkiye'nin, bu nedenle, her yıl Forumun aranan ülkesi olduğunu kaydetti.
 
Türkiye'nin, küresel ekonomik krizde başarılı bir sınav verdiğini belirten Schwab, ülkenin küresel bir güç konumuna geldiğini de ifade etti.
 
Türkiye'nin, G-20 gibi güçlenen bir grubun en etkin üyelerinden biri olduğunun altını çizen Schwab, bu pozisyonuyla, yeni küresel ekonominin şekillenmesinde katkı sağladığını vurguladı. Klaus Schwab, Türkiye'nin sadece ekonomik olarak değil, siyasi anlamda da, barış ve istikrar açısından önemli gayret sergilediğini belirtti.
 
ANA TEMA YENİ GERÇEK
Davos'ta resmi açılışının akşam yapılacağı zirve öncesinde bazı küçük toplantılar ve oturumlar yapılıyor. 30 Ocak tarihine kadar sürecek olan Davos Dünya Ekonomik Forumu'nda 100'ün üzerinde yaklaşık 2 bin 500 katılımcı yer alacak. Uluslararası iş dünyasından da 1400'ü aşkın, küresel düzeyde etkili işadamının katılması bekleniyor.
 
Ayrıca, 19'u, G-20 içinden olmak üzere 35 devlet ya da hükümet başkanı ile Hükümet yetkilisinin zirveye katılacağı belirtiliyor. Zirvenin bu yılki ana temasını, "Yeni Gerçek İçin Paylaşılan Normlar" konusu oluşturacak.
 
Türkiye'yi, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın temsil edeceği Davos Zirvesi'ne, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de katılması bekleniyor.
 
EKONOMİK BÜYÜME ÖNCELİĞİ
Davos'ta ekonomik büyüme konusu odak noktalarından biri olurken, ekonomik toparlanma ve krizden çıkış yolları da aranacak. Daha önemlisi, bir daha bu türden derin krizlere yakalanmamak için yeni mekanizmalar aranacak.
 
Gelişmekte olan ülkelerin ağırlıklı olduğu Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkeleri 2010 yılını ekonomik büyüme yaşayarak atlatırken, Avrupa ve Kuzey Amerika'da durgunluk gözleniyor. Dünya ekonomisinin geleceğini sanayileşmiş 7 ülke değil, G-20 belirliyor ve işte bu durum da zirvenin ana temalarından biri olan "Yeni Gerçeği" oluşturuyor.
 
Davos'ta, Avrupa ülkelerindeki krizin derinleşip derinleşmeyeceği de, krizin yayılıp yayılmayacağı, önceki yıllarda ağırlık verilen Avrupa Birliği'nin genişlemesi odaklı toplantıları, oturumları gölgelemiş durumda.
 
HİNDİSTAN YATIRIM TANITIM ATAĞINDA
Öte yandan, bu yılki toplantılarda, en çok tanıtım yapan ülkelerin başında Hindistan geliyor. Hindistan Davos'ta yayınladığı reklamlarda, yabancı yatırımcıları ülkesine çekmek için eski ve köklü bir geleneğin genç nüfusla birleştiği bir ülke temasını işliyor.
 
KAR VE PROTESTO
Davos'ta geçen yıllara oranla yağan kar miktarının oldukça azaldığı ve bunun turizme de olumsuz yansımalarının olduğu belirtiliyor.
 
Bu arada, Davos Zirvesi'ni protesto eden bazı gruplarda küresel ekonomik karar mekanizmalarına karşın protesto gösterisinde bulundular.
 
BABACAN'DAN DEĞERLENDİRME
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,  Davos'a gitti. Likidite bolluğuna işaret eden Babacan, "Altın rezervi belli, bakır rezervi belli dünyada, bir de dolar miktarı belli. Dolar miktarı ne kadar çoğalırsa, ne kadar çok basılırsa dolar, hem de karşılıksız basılırsa ona göre, dolara göre bu temel ürünlerin fiyatlarının daha artmış olduğunu görüyorsunuz. Bu biraz da likidite koşullarıyla da alakalı. Ama şu da bir gerçek ki 2011 yılında temel ürünlerin fiyatları gıda olsun olsun, metal olsun, petrol olsun bunların fiyatları yüksek ve dalgalı seyredecek. Bu maalesef bir gerçek. Bu, bizi iki kanaldan ağırlıklı olarak etkileyecek gibi görünüyor. Birinci petrol fiyatları kanalından, ikincisi gıda fiyatları kanalından" diye konuştu.
            
PARA ÇIKIŞI OLDU AMA
Merkez Bankası'nın aldığı kararların somut etkilerinin neler olduğunun sorulması üzerine Babacan, şunları söyledi:
 
"Kararların alındığı günden bugüne kadar kısa vadeli olabileceğinden şüphe edilen böyle gecelik ya da çok kısa vadeli hesaplarda duran ciddi bir miktarda döviz şu anda yurt dışına çıkmış durumda. Kalanlara ya da girmeye devam edenlere baktığımızda daha uzun vadeli bakanların şu anda Türkiye'de olduğunu ve Türkiye'ye girmeye devam ettiğini ama kısa vadeli giriş çıkışlarda ısrar etmeye çalışanların bilhassa Türkiye'den uzak durmaya başladığını, içeride olanların büyük kısmının da çıkmış olduğunu müşahede etmiş durumdayız. Bu, önemli bir gelişme."
            
GERÇEK YATIRIMCININ VERDİĞİ NOT ÇOK YÜKSEK
Babacan, kredi notuyla ilgili bir soruya, Türkiye'nin, şu anda hangi risk göstergesine bakılırsa notu kendisinden çok daha yüksek ülkelerden dahi daha iyi bir noktada olduğunu belirterek, gerçek yatırımcının Türkiye'ye verdiği notun çok yüksek olduğunu kaydetti.
 
Dünya ekonomisiyle ilgili yaptıkları değerlendirmelerin çok geniş kabul gördüğüne işaret eden Babacan, "Çünkü biz damdan düşen bir ülkeyiz. En kötüsünü yaşadık. 2000-2001 krizini Türkiye yaşadı ve o krizden nasıl çıktığımızı biz biliriz. O 2002 yılından itibaren, o zor şartlardan Türkiye'yi alıp bugünlere nasıl getirdiğimizi biz iyi biliriz. Hangi politikalarla bunun olacağını tecrübeyle yaşadık, hep beraber gördük. Pek çok ülke için bu yeni" diye konuştu.