Dünya Bankası Başkanı bırakıyor

Görevden ayrılma kararını Dünya Bankası'nın 25 üyeli yönetim kuruluyla yaptığı toplantıda paylaşan 58 yaşındaki Zoellick, konuyla ilgili açıklamasında, ''Birçok yetenekli ve olağanüstü insanın çalıştığı böylesine dünya çapında bir kuruluşa başkanlık etmek benim için onur verici'' ifadesini kullandı.
    
Dünya Bankası Yönetim Kurulu, bu gelişme üzerine şimdi, geçen yıl kabul ettiği, ''Açık, şeffaf ve hak temelli bir seçim süreci'' çağrısı yapan esaslar çerçevesinde yeni bir başkan arayışına başladı.
    
Aslında bu esaslar, ABD ile Avrupa arasında resmi olmayan bir anlaşmayla, Dünya Bankası'na bir Amerikalı, onun ''Kardeş kuruluşu'' Uluslararası Para Fonu'na (IMF) ise bir Avrupalı'nın başkanlık etmesini öngören gelenekte bir kırılmaya işaret ediyordu. Bu nedenle şimdi Zoellick'ten sonra Dünya Bankası'nın başına tekrar bir Amerikalı'nın mı geçeceği, yoksa ilk kez başka bir ülkeden bir ismin mi bu koltuğa oturacağı merak konusu.
   
  IMF'nin de geçen yıl yeni başkanını seçme sürecinde aynı esasları izleyeceği belirtilmiş, ancak sonunda yine bir Avrupalı olan eski Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde bu göreve seçilmişti.
    
Gelişmekte olan ve yükselen piyasa ülkeleri, son yıllarda Dünya Bankası ve IMF başkanlıkları üzerindeki ABD ve Avrupa tekelinin kırılması için yoğun çaba gösteriyor. Ancak uzman yorumlarına bakıldığında, her ne kadar ABD yönetimi küresel kuruluşların başkanlarının seçilmesinde açık ve şeffaf bir süreci desteklediğini açıklasa da ABD'nin, bu yılın özellikle seçim yılı olması itibarıyla, Dünya Bankası'nın başkanlık görevini başka bir ülkeye bırakacağına pek ihtimal verilmiyor.
    
Zoellick'in görev süresinin sonu yaklaşırken, onun yerine geçecek olası isimler arasında son dönemlerde pek çok spekülatif haberler çıkmış, bu haberlerde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve ABD Başkanı Barack Obama'nın eski ekonomi danışmanı Larry Summers'ın adları telaffuz edilmişti.