IMF'de Kemal Derviş sesleri

Kemal Derviş'in, istemesi halinde Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) başkanlığı için güçlü bir aday olabileceği belirtildi

IMFde Kemal Derviş sesleri
17 Mayıs 2011 Salı 10:52 tarihinde eklendi, 1.352 kez okundu.

 

ABD'nin saygın gazetelerinden The Wall Street Journal'da yayımlanan bir yazıda, "Kemal Derviş'in, istemesi halinde Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) başkanlığı için güçlü bir aday olabileceği, ancak Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Derviş'in adaylığına engel koyabileceği" belirtildi. 
     
Gazetenin internet sitesindeki "Kemal Derviş, IMF Başkanı olmak için Almanya'nın 'Avrupalı olma' testinden geçecek mi?" başlıklı yazıda, IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın cinsel saldırı suçlamasıyla tutuklanmasının ardından, Türk medyasının, Strauss-Kahn'ın yerine kimin geçeceği konusunda eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ismini gündeme getirdiğine işaret edildi. 
     
Yazıda, "Derviş, öne atılması halinde güçlü bir aday olabilir, ama bu durum, Almanya Başbakanı Merkel açısından da, onun bir Türk'ü Avrupalı olarak sayıp saymadığına dair zorlu bir test olacak" ifadesi kullanıldı. 
   
Merkel'in, Strauss-Kahn'ın yerine geçecek kişi konusunda, gelişmekte olan bir ülkeden aday yerine, "Avro bölgesi"ndeki devam eden sorunlar nedeniyle, Avrupalı bir adayı görmek istediğini net olarak açıkladığı kaydedilen yazıda, Merkel'in ayrıca Türkiye'nin AB üyeliğine de geçmişte karşı çıktığı hatırlatılarak, bunun Kemal Derviş'in IMF Başkanlığı için olası adaylığına büyük bir engel teşkil edebileceği yorumu yapıldı. 
     
Yazıda, yine de Derviş'in görmezden gelinemeyecek kadar güçlü bir aday olduğu belirtilerek, onun Washington'da olduğu kadar Batı Avrupa başkentlerinde de güçlü bağlarının bulunduğu ve gelişmekte olan ülkelerin, Avrupa'nın IMF yönetimindeki tekelinin kırılması arzularını tatmin edebileceği kaydedildi. 
     
Derviş'in özgeçmişiyle ilgili bilgilere yer verilen yazıda, 2001 yılında Türkiye'ye dönerek Devlet Bakanlığı görevine getirilen Derviş'in, ülkeyi finansal krizden çıkaran ekonomik programın yaratıcısı olduğu ve onun bu politikalarının AK Parti tarafından da genel anlamda benimsendiği belirtildi.