Sahaya rakı şişesi attılar

Alkollü taraftarın bile girmesi yasak olan stada rakıyı şişeyle soktular, bununla da yetinmeyip sahaya attılar

Sahaya rakı şişesi attılar
19 Mart 2011 Cumartesi 09:33 tarihinde eklendi, 3.227 kez okundu.

 

Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena dün çilingir sofrasına döndü. Alkollü bile girmenin yasak olduğu stada rakı şişeleri sokuldu, bununla da yetinmeyen sarı-kırmızılı taraftar, kızgınlıklarından bu şişeleri sahaya attı.
 
TT Arena’nın ilk derbisinde karşı karşıya gelen Galatasaray ile Fenerbahçe’nin karşılaşmasında, skorun yanında tribün olayları da kendini gösterdi. Özellikle Fenerbahçe’nin golü sonrasında sahaya birçok yabancı cisim atıldı. Ancak en ilginci, rakı şişeleriydi. Plastik su şişelerinin yanında sahaya gelen cam şişeler, herkesi şaşkına çevirdi. Şişeyi hakeme götüren Lugano, “Başımıza gelse ne olacaktı?” dercesine tepkisini dile getirdi. Sahaya atılan yabancı cisimler nedeniyle Galatasaray’a ağır para cezası gelmesi bekleniyor.
Artık birçok karşılaşmada klasik hale gelen lazer, dünkü derbide de kendini gösterdi. Rakip futbolcuların dikkatini dağıtmak için yapılan bu hareket nedeniyle kulübe yine 5 bin lira ceza geleceği ifade edildi.
 
ANALİZ
 
Türk Telekom Arena’da desibel 190.7
Yıllardır Kadıköy’de görmeye alıştığımız, sahneye çıkınca konuk takımın figüran olmaktan öteye geçemediği ve ev sahibi ekibin sürekli başrol oynadığı derbiler izlerdik. O havada maç başladı, sanki yeni mabedinde Aslan, ezeli rekabete bambaşka sonuçla girecekti. Ama iki perdelik oyunun son 15 dakikasına kadar sarı-kırmızı esen hava, son bölümde yerini sarı-laciverte bıraktı. Fenerbahçe sadece kazanıp şampiyonluk koşusunda önemli bir engeli aşmadı, aynı zamanda bu statta Galatasaray’ı deviren ilk takım olarak da tarihe adını yazdırdı.
 
En dramatik sezon, geleceği belirsiz hoca, idam sehpasındaki futbolcular ve kaygan zemindeki yönetim. Karşısında ise lider, 9’da 9’la Türk Telekom Arena’ya gelen, formda ve şampiyonluk koşusundaki Fenerbahçe vardı. Zemine alışamayan ve sürekli olarak yere düşen sarı-lacivertli futbolcuların geriye düşmelerine karşın kendine aşırı güvenleri ve biraz da rakibi küçümser tavırları aslında konuk takımın bu anlardaki handikapıydı. Buna karşın Cim-Bom, iştahlı, yüksek konsantrasyonlu ve agresifti.
 
14’teki Kazım’ın golüne dek ortada ciddi girişim yoktu. Ama o dakikada, solda Kazım önce Santos’a baskı yaptı. Top Baros’un önüne geldi. Çek golcünün vuruşu Volkan’dan dönerken, Kazım kendini çoktan hazırlamıştı bile eski takımına gol atmak için. 23’teki net pozisyonda Kazım çerçeveyi bulamadı. 24’te Neill’in nefis ortasında Culio isabet sağlayamadı. 27’de Gökhan indirdi, Özer vurdu, Zapata çıkardı. İkinci yarı Selçuk-Semih değişikliği ile sarı-lacivertlilerde oyun şablonu değişti ve daha fazla risk alındı. 56’da Cana vurdu, Volkan topu zor çeldi. 1 dakika sonra Servet’in golü bayrağa takıldı. 66’da Stancu’nun kafası dışarı gitti. Niang-Stoch hamlesi ise sarı-lacivertlileri ayağa kaldırdı. 
 
76’da Fenerbahçe klasiği izledik. Alex’in frikiğinde, Semih kafayı uzattı ve eşitliği sağladı: 1-1. 79’da Alex’in şık pasında Santos içeri çevirdi. Boş durumdaki Özer kaleyi bulamadı. 87’de Gökhan’ın ortasında Alex muhteşem yükseldi: 1-2.

Milliyet