ODTÜ'nün Van depremi raporu açıklandı

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi (ODTÜ-DMAM) araştırmacılarının, 23 Ekim 2011'de meydana gelen Van Depremi ile ilgili saha çalışmasında, yapısal hasarların bina kat sayısıyla olan ilişkisine dikkat çekildi.

ODTÜnün Van depremi raporu açıklandı
26 Kasım 2011 Cumartesi 12:10 tarihinde eklendi, 2.037 kez okundu.

 

"Van Depremi Sismik ve Yapısal Hasara İlişkin Saha Gözlemleri" başlıklı rapora göre, 23 Ekim'de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki Van Depremi, 1999 Kocaeli (Mw 7,6) ve Düzce (Mw 7,1) depremleriyle beraber yer ivmesi kayıtları alınmış ülkedeki ilk 3 büyük deprem arasına girdi. Rapordaki bazı tespitler şöyle: 
     
"Gözlemlenen yapısal hasarlar bina kat sayısıyla ilişkili. Van ve Erciş ilçe merkezlerinde 5-7 katlı betonarme binalar hasar yoğunluğu açısından ağırlığı oluşturuyor. Orta yükseklikteki perdesiz betonarme çerçeve sistemlerinin deprem performansı açısından ülkemizde en kırılgan yapı türleri olduğu Van Depremi ile bir kez daha teyit edilmiştir. Bu durum, özellikle konut olarak kullanılan bu tip yapıların gerekli mühendislik ve kontrol hizmeti alamamasından kaynaklanıyor. 
     
İncelenen binaların pek çoğunda tasarım ve detay yetersizliği mevcut. Pek çok yapıda kirişlerin düz donatılarının kolonlardan sıyrıldığı tespit edildi. 
     
Yapılardaki tasarım ve imalat kalitesizliği, yapı denetim mekanizmasının işleyişindeki aksaklıklar, deprem tarafından bir kez daha ortaya çıkarılan önemli unsurlar. Denetlenemeyen ortamlarda yapılan tasarım ve imalat, yapısal hasarın artmasında önemli rol oynadı. 
     
İncelemeler esnasında ortaya çıkan en önemli bulgulardan biri tuğla dolgu duvarların yapı sistemlerinin davranışı üzerinde oynayabildiği belirleyici rolü. Dolgu duvarlar yapıya ciddi rijitlik (kuvvet etkisi altında şeklini değiştirmeyen, formunu koruyan) kazandırmakta olup düzlemleri içinde kaldıkları müddetçe yapının kat ötelemelerini sınırlayabilmektedir. Ancak bazı durumlarda düzlem dışı göçerek bina davranışını ani olarak değiştirebilmektedir. 
     
Bu bağlamda yeni binalarda dolgu duvar yapımı, montajı ve çerçeve sistemle olan ilişkisi acilen ele alınmalı. Mevcut binalarda ise çerçeve içerisindeki dolgu duvarların düzlem içi ve düzlem dışı davranış etkileşimleri bilimsel çalışmalarla irdelenmeli. 
     
Kırsal alanda yapılan çalışmalarda Van Depremi sonucu pek çok yerde şev stabilitesi ve sıvılaşma problemleri gözlenmiştir. Bu tip problemlerin gözlendiği sahaların kırsal yerleşim alanlarına yakın olmaları durumunda kırsal bölgelerde belirlenen hasarın artmasına sebep olma ihtimalleri yüksektir. Bu sonuç, kırsal yerleşim bölgelerinin yer seçiminde, depremin neden olabileceği bu tip yüzey deformasyonlarının olabilme ihtimalinin dikkate alınması gerektiğinin bir işaretidir."